Ana içeriğe atla

Emel Sayın'ı Yeliz Mi Ayırdı?

Güneşli ve sıcak bir mayıs sabahı Suadiye'nin Şendurak Sokağında bulunan 16 numaralı apartmanın 8'nci dairesinin zilini çaldık... Basında çıkan yazılar ve ortalıkta dolaşan söylentilere göre Emel Sayın ile Selçuk Aslan'ın ayrılmaları an meselesiydi... Gerekçe olarak da Yeliz gösteriliyor ve deniliyordu ki: «Selçuk'la Yeliz arasında büyük bir aşk var»... SES Dergisi her olayda olduğu gibi, bu olayda da meselenin gerçek yüzünü verebilmek için bir süre bekledi ve sonunda Emel Sayın’ın kapısını çaldı...
Zil sesinden kısa bir süre sonra, kapı açıldı. Pek çok kişinin «Emel Sayın çok perişan... Evinden dışarı adım atmıyor...» dediği Emel Sayın karşımızda duruyordu:
«Hoşgeldiniz... Buyurun, içeri girin lütfen...»
Henüz sabahın erken saatleri olmasına rağmen farklı görünüyordu Emel Sayın... Gülüyordu... Sabah kahvaltısını çoktan yapmış, erken kalkan kişilere öz bir rahatlıkla çivin içinde dolaşıyordu. Pek çok sanatçının yataklarından ancak öğleden sonra kalktıklarını bildiğimiz içi şaşkınlığımızı gizleyemedik. Kısa bir suskunluğun ardından da konuya girdik:
«Emel Hanım, önce geliş nedenimizi anlatmak istiyoruz. Son günlerde gerek basında ve gerek müzik çevrelerinde Yeliz ile Selçuk Aslan arasında bir aşk ilişkisi olduğu söyleniyor. Bu olayın en yakın takipçisi olduğuna inandığımız sizin görüşlerinizi alabilir miyiz?»
Emel Sayın önce gülüyor, sonra anlatmaya başlıyor:
«Ortalıkta dolaşan bu asılsız söylentiler beni ne kadar üzüyor bilemezsiniz! Selçuk'la evliliğimiz 10' uncu ayına girdi. Ve ben bugüne kadar hep sustum... Ancak şimdi konuşmam gerektiğine inanıyorum.
«Mesele Yeliz meselesi değildir... Mesele Selçuk meselesidir... Pek çok sorumluluğu olan ve bu sorumlulukları yanında bir o kadar da sorunları, problemleri olan bir evliliğimiz var. Selçuk, özgürlüğü ve rahatlığı seviyor. O belki evli olduğunun farkında ama, Emel Sayın ın kocası olduğunun farkında değil, ne yazık ki... Selçuk rahat hir tip olduğu için herkesi kendisi gibi sanıyor. En büyük yanlışı da bu sanıyorum.
«Selçuk'un benimle evlenmeden önce birçok ilişkisi vardı... Bunları biliyorum. Hem zaten hepsini kendisi anlattı bana. Bunlar benim için sorun olmadı. Çünkü ne olmuşsa, benden önce, beni tanımadan önce olmuştu. Evlendikten kısa bir süre sonra Selçuk ile Sezen Aksu arasında bir ilişki olduğu söylentileri dolaşmaya başladı. Olay İzmir Fuarı sırasında meydana geldi. Aslında mesele hiç önemli değildi. Ama, yine basın tarafından çirkin bir olay haline getirildi. Hatırlayacaksınız olay o kadar basit şekilde başlamıştı ki... Bir gün Sezen Aksu gazinodan ayrılacağını açıkladı. Benim kadromda çalışıyordu ve onun gitmesini istemiyordum... Bu görüşümü Selçuk'a anlattım. O da bunun üzerine Sezen Aksu ile konuşmak üzere kulisteki odasına gitti. Amacı Sezen Aksu'nun gazinodan ayrılmasını önlemekti... Bu çok normal bir davranıştı... Çünkü Selçuk, gazinodan sorumluydu. Sezen Aksu ise onun sorumlu olduğu gazinoda çalışan bir sanatçıydı. Bu olay çok yanlış yorumlandı. Bunun nedenine gelince. O gece kulis odamda Selçuk'la tartıştık... İkimizi ilgilendiren bir sorundu bu. Kimseyle ilgisi yoktu. Ancak herkes, Selçuk'la olan tartışmamızı ve ayrılığımızı Selçuk'un Sezen Aksu’nun odasına gidişine bağlıyordu. Gerçek farklıydı ama, kimse bunu kabul etmek istemiyordu...
«Selçuk'la ayrılmaya karar vermiştik. Ayrı olduğumuz süre içinde ise birbirimizi çok sevdiğimizi daha iyi anladık. Ayrılamayacaktık..»
«Ayrılmanıza neden olan neydi? Bunu açıklayabilir misiniz?»
«Özür dilerim ama, bunu açıklayamam... Yalnızca ayrılma nedenlerimizin çok ciddi nedenler olduğunu söyleyebilirim. Hem zaten o nedenler şimdi de mevcut. Bazen ortalıkta söylenen ve yazılan söylentilere gülüyorum. Bizim Selçuk'la o kadar ciddi sorunlarımız dururken, böylesine saçma nedenlerden ötürü ayrılmamız söz konusu olamaz.»
«Yani, o ciddi nedenler bir gün ayrılmanıza sebep olabilir mi? Bunu mu demek istiyorsunuz?»
«Evet, ayrılmamıza neden olabilecek ciddi sorunlarımız var. Ancak biz her şeyle mücadele ettik. Tüm gücümüzü sevgimizden alarak bugün bile mücadele ediyoruz.»
«Bu ciddi nedenleri açıklayabilir misiniz?»
«Her ailenin bazı sırları olmalıdır. Bunlar da bizim sırlarımız olarak kalacaktır. İnanın ilk kez bu kadar açık ve seçik konuşuyorum. Evliliğim hakkında bugüne kadar hiç konuşmadım. Çok ısrar ediyorsunuz... Bu ısrarınız karşısında, ben de samimi olarak, bu nedenleri üstü kapalı olarak anlatabilirim. Psikolojik nedenler... Çevremizden kaynaklanan ve sorun olan nedenler... Ve Selçuk’un hala Emel Sayın'ın kocası olduğunu anlayamaması gibi nedenler...»
«Peki, Selçuk Aslan ile Yeliz hakkında çıkan söylentilerle ilgili ne düşünüyorsunuz?»
«Bu da tıpkı Sezen Aksu ile Selçuk arasında çıkartılan söylentilerin bir eşi... Yeliz'in gazinoda bazı problemleri vardı. Ses düzeni, orkestra sorunu gibi... İşte tam bu günlerde Selçuk, vatani görevini yaptığı Konya’dan izinli olarak geliverdi. Onun geldiği günlerde Fahrettin Aslan bazı işleri nedeniyle gazino ile ilgilenemiyordu. Bu durumda gazinoyla Selçuk ilgilenecekti. Yeliz’in problemlerini çözmeye çalıştı.
«Oysa dedikodu için ortam öylesine elverişliydi ki... Yeliz önce Mahmut Kavran'dan, sonra da Müslüm Toprak'tan ayrılmıştı. Kısacası birlikte olduğu birisi yoktu... Ancak çok sinirliydi ve bazı taşkınlıkları oluyordu. Bir gece programından önce kulisteki odasından haykırarak çevresindekilere bağırıyordu. O sırada Selçuk yanımdaydı ve şöyle konuşuyordu: 'Yeliz'in sesi gazino seyircisine kadar gidiyor... Gidip tokatlamamak için kendimi zor tutuyorum.' Daha sonra Yeliz'i yumuşatmak ve ona moral vermek için yanına gitti. İşte bu olay büyütüldü, büyütüldü... Ve hayal ürünü olan bir Selçuk Aslan - Yeliz aşkı yaratıldı. Bu çok kötü bir masaldı, çok kötü bir senaryoydu...
«Ertesi gün bir gazetede büyük puntolarla şöyle yazıyordu:
«İhanet...»
«Kim kime ihanet etmişti... Şaşkınlıkla bu yazıyı okuduk... Uydurulan ve yakıştırılan senaryo çok kötü bile değildi. Kötünün kötüsüydü..
«İşte böyle... Gerçekler bunlar... Selçuk’la birbirimizi seviyoruz. Tekrar söylemek istiyorum. Bir gün ayrılacaksak, böylesine sudan nedenlerden ötürü değil de, aramızdaki ciddi sorunlar nedeniyle ayrılırız...»

Emel Sayın ilk kez evliliği hakkında konuşmuştu. Gerçekleri anlatan bir kişinin rahatlığını duyarak bizi uğurladı...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çıplak Protesto

Son birkaç yıldır büyük gazino sahnelerinde çekilen assolist sıkıntısı yeni şöhretlerin doğmasına sebep oluyor. Dünün uvertür yıldızları, küçük gazinoların skandalsever şöhretleri kısa süreli müzik eğitimlerinden sonra büyük gazinolarda birer birer assolist olarak çıkıyor. Yeni çıkan ve henüz olgunlaşmamış bu şöhretler gözlerini Türk sanat müziğinin tecrübeli assolistleri Emel Sayın ’ın, Muazzez Abacı 'nın, Gönül Yazar ’ın tahtına dikerken zirveye kısa yoldan çıkmak için bazı çevrelere göre hatalı görülen büyük adımları atmaktan da çekinmiyorlar. İşte bu yeni assolistler kervanında en büyük ilgiyi gören ve birçok müzik otoritesine göre geleceği daha parlak olabilecek tek solist olarak gösterilen genç yıldız Seda Sayan 'da düşmek pahasına da olsa büyük adımları atmaktan çekinmiyor. Gazino yönetiminin koyduğu yasaklara aldırış etmeyen Seda Sayan assolistliğin güzel, seksi ve de arzu edilen bir dişi olmakla yakından uzaktan ilgisi olmadığını savunarak kendisini kınayanları prote...

Emel Sayın Reklam Mı Yapıyor?

Dünya borsalarında en çok konuşulan konu, Amerikan Doları’nın sürekli değer kazanması. Çeşitli ülkelerde ise petrol ürünlerine yapılan zamlar tartışılıyor... Öte yandan, Amerika Uzay Bilimi Laboratuvarları’nda çalışan ilim adamları, uzaydan gelecek tehlikeler varsayımından hareket ederek, geceli gündüzlü araştırmalar yapıyorlar. Dünyada yaşayan milyonlarca insanın sorunları da, ilgilendikleri konular da öylesine birbirinden farklı ki. İşte, size sanat dünyamızın şu günlerde gündeminde olan bir numaralı konusunu açıklayalım. Yüzbinlerce kişinin fısıldadığı sözler: « Emel Sayın ile Selçuk Aslan boşanıyorlar mı?» Gerçek şu ki, ekonomik ve politik sorunlarının keşmekeşliği yanında, şu ihtiyar dünyamız, nice büyük aşklara tanık oldu bugüne kadar. Eğer bizden, Emel Sayın ile Selçuk Aslan ilişkisinin son durumu ile ilgili açıklamalar istiyorsanız, önce şunları söylememiz gerekiyor: Emel Sayın ile Selçuk Aslan arasındaki duygu ilişkisini basit bir sevgi olarak göremeyiz. Daha dün...

Fikret Hakan İki Aylığına Türkiye'de

Yağmur birden bindirmişti İstanbulun üstüne.. Silicisi çalışmayan bir arabayla tam gaz Yeşilköy'e gidiyorduk. Direksiyon başında Fikret Hakan'ın teyzesi Halide Övet, yanında Fikret'in annesi Belkıs Kırar ve onun yanında Mari adlı bir yakınları.. Geride de Fikret'in arkadaşı Hilmi Kurt ve bizler... Gözlerimiz saatle yol arasında mekik dokuyordu.. Yeşilköy Havaalanına vardıktan 4 dakika sonra taa Amerika'lardan yola çıkıp Paris’lere, Londra'lara, Münih'lere de uğrayan devasa jet uçağı kazasız belasız indi meydana. Sonra «zor dakikalar» başladı bekleyenler için.. Yağmur dinmemişti. Bu yüzden otobüsler uçağa yanaşıyor, yolcuları oradan alıp gümrük kapısının önünde bırakıyorlardı, ilk otobüsten inen yolcular arasında Fikret Hakan yoktu. Başta Fikret'in annesi Belkıs Hanımla teyzesi Halide Hanım olmak üzere hepimiz gözümüzü uçağın merdivenine dikmiş Fikret'i gözlüyorduk. Biz gözleyeduralım, ikinci otobüs de gelip yolcularını boşalttı. Herkes ümidini...

Ajda Pekkan Konuşuyor

Kimisine göre Eurovision yenilgisinin getirdiği bunalımdan kimisine göre aşk ilişkilerindeki çıkmazdan büyük bir bunalıma itilmişti. Kimseyle görüşmek istemiyor, giderek kilo veriyor, gülmeyen yüzü, kuşkulu bakışlarıyla çok zaman bilinçsiz ve yanlış davranışlarda bulunuyordu. Bu sıkıntılı dönemini atiatamayacağım anlayınca her şeyi bırakıp kaçmak istedi. Günün birinde uçağa atladığı gibi Türkiye'den uçup gitti... Bazıları Londra'da olduğunu söylüyordu Ajda'nın... Ama kesin olarak kimsenin bildiği bir şey yoktu. Bir hafta Paris'te görülüyor, sonra Cenevre'de veya Zürih'de olduğundan söz ediliyordu. Beili ki, sıkıntısı, problemleri ülkesini terketmekle geçmemişti. Yerinde duramıyor, bir şeyler arıyor, aradığını bulamıyordu... İşte o günlerde ansızın bir akşam saatinde SES'e telefon etmişti Ajda... «Unutmak ve unutturmak istiyorum. Bıktım, usandım... En az altı ay gelmeyeceğim Türkiye'ye... Müziği seviyorum. 17 yıllık çocuğum benim. Kuşkusuz müzikten...

En Müstehcen Film

Çeşitli milletlerin değişik özellikleri arasında, İngilizler'in muhafazarkarlığı pek önemli bir yer tutar. Yüzyıllardan beri İngiliz muhafazakarlığı, çeşitli sanat kollarında eser veren sanatçılara, ilham kaynağı olmuştur. Hele roman, hikaye, sinema ve tiyatro için İngiliz muhafazakarlığı, bitmez tükenmez, bir konu kaynağıdır. Fakat son yıllarda, çeşitli seks skandalleriyle, o tarihsel İngiliz muhafazakarlığı da hatırı sayılır derecede büyük bir sarsıntı geçirdi. Christine Keeler'ler, Mandy'ler dünyanın başka herhangi bir ülkesinde skandal yaratsalardı, belki hiç kimse onlarla bu derece ilgilenmeyecekti, ama olayın muhafazakar İngiltere'de patlak vermesi ilgiyi büsbütün artırmıştı. Geçenlerde de Londra yakınlarında Columbia Şirketine ait stüdyoda, «Kiralık Kızlar» skandalini bile gölgede bırakacak derecede müstehcen bir filmin çekimine başlandı. Stüdyo idarecileri, filmin çekimi tamamlanmadan herhangi bir tepkiyle karşılaşmamak için, stüdyonun kapılarını yabancıl...