AŞK,
nelere kadir değil ki. «Kerem» dağları delmiş «Aslı»
uğruna... Tahtını tacını bırakmış kraliçeler... Yollara
düşmüş aşıklar, diyar diyar dolaşmış... Şiirler yazılmış,
türküler yakılmış hep aşk adına... Aşk için neler yapılmamış
ve aşk neler yaptırmamış ki insanoğluna?..
Meral Zeren için de
durum pek farklı değil... O da bugüne kadar yaşadığı aşklarını
ünutameyar. Ancak, her aşkın sonunda akında kimi «Mutluluk»
kimi «Mutsuzluk» yazan faturalar vardır. İşte Meral Zeren’in
aşk faturalarının altında da «Giden Şöhret» yazıyor. Bu
konuda Meral Zeren’in anlattıkları çok ilgine:
«Ben bugüne kadar
yaşadığım aşklarımı hic unutmadım. Hepsini bugün de yarın
da saygıyla anacağım. Ne var ki yaşadığım aşklar bana zararlı
oldu desem, her halde yalan söylememiş olurum. Çünkü benim için
her aşkta değişmeyen bir kural oldu... O da, 'Aşk geliyor, şöhret
gidiyor'...
«İnsan
sevince pek mantıklı olamıyor... Ben de mantıksızlıklar
yapıyorum. Yıllarca önce sinemaya hizmet ettim, daha sonra da
müzik çalışmaları yaptım... Ancak aşık olunca hepsini bir
kalemde çizebildim. Düşünün, yıllarca emek verdiğim şeyleri
bir anda gözden çıkarabildim.»
Aslında Meral Zeren
«Aşk» konusunda oldukça dertli görünüyor... Çünkü sanatçıya
göre aşk, ona «Şöhret»ini kaybettirmiş. Peki, Meral Zeren
bugüne kadar hiç aşık olmasaydı, ne olurdu? Bunu yine
kendisinden dinleyelim:
«O zaman çok farklı
olurdu... Meral Zeren adı şimdi çok daha bir yere gelirdi.
Filmlerimde olsun, sahne çalışmalarımda olsun '1 numara'
olabilirdim. Yalnız yeteneğime değil, fiziğime de güveniyorum.
Ancak yeteneğimle birlikte fiziğimi hiç kullanamadım. Eğer
ikisini kullanabilseydim, bugün çok daha farklı bir yerdeydim.»
Bir
süre susuyor... «Peki, geçmişinizde yaşadığınız
aşklarınızdan pişman mısınız?» diye soruyoruz... Hiç
duraklamadan cevap veriyor: «Yok, yok... Ne diye pişman olacağım
ki?.. Bir filmde duymuştum... 'Aşk hiçbir zaman pişmanlık
duymamaktır'.. Ne kadar doğru bir söz değil mi?»
Kısacası
Meral Zeren, bugüne kadar hep duygularını ön planda tutmuş,
mantığı ise sürekli ikinci planda kalmış... Bunun sonucu da,
onun tanımlamasıyla, «Aşk gelmiş» ama «Şöhret gitmiş»...
Meral Zeren'in bu yüzden dövündüğü falan yok... O yalnızca
geçen yılların muhasebesini yapmak, bundan sonra, «Aşırı
duygusallıktan kurtularak az da olsa mantıklı davranmak istiyor.
Bir
ara Meral Zeren'e, geçmişteki sevgililerini soruyoruz. Yine bir
sessizlik oluyor... Sonra konuşmaya başlıyor:
«Onlardan söz etmem
doğru olmaz... Ben onlar için şöhretimi bile feda ettim. Şimdi
kalkıp da burada adlarını vermem doğru olmaz. Hepsi hatıralarımda
yaşayacaklar.»...(diğer haberler için aşağıdaki linke
tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder