Ana içeriğe atla

Çıplak Protesto

Son birkaç yıldır büyük gazino sahnelerinde çekilen assolist sıkıntısı yeni şöhretlerin doğmasına sebep oluyor. Dünün uvertür yıldızları, küçük gazinoların skandalsever şöhretleri kısa süreli müzik eğitimlerinden sonra büyük gazinolarda birer birer assolist olarak çıkıyor. Yeni çıkan ve henüz olgunlaşmamış bu şöhretler gözlerini Türk sanat müziğinin tecrübeli assolistleri Emel Sayın’ın, Muazzez Abacı'nın, Gönül Yazar’ın tahtına dikerken zirveye kısa yoldan çıkmak için bazı çevrelere göre hatalı görülen büyük adımları atmaktan da çekinmiyorlar. İşte bu yeni assolistler kervanında en büyük ilgiyi gören ve birçok müzik otoritesine göre geleceği daha parlak olabilecek tek solist olarak gösterilen genç yıldız Seda Sayan'da düşmek pahasına da olsa büyük adımları atmaktan çekinmiyor. Gazino yönetiminin koyduğu yasaklara aldırış etmeyen Seda Sayan assolistliğin güzel, seksi ve de arzu edilen bir dişi olmakla yakından uzaktan ilgisi olmadığını savunarak kendisini kınayanları protesto ediyor. Nasıl mı? Fotoğraflarında gördüğünüz gibi günün modası olan denizci giysilerinin en seksi olanlarını giyerek... Sahnedeki hanımefendi görüntüsünün aksine özel yaşamında son derece özgür olan Seda Sayan genç güzelliğinin hakkını vermek için ölçüyü aşmamak şartıyla her türlü yeniliğe açık olduğunu söylüyor...
Sahnede hiçbir şekilde baldır bacak gösterisi yapmadığını belirterek assolistliğin sorumluluğunu fazlasıyla taşıdığını iddia eden Seda Sayan kendisini taşlanan bol meyveli ağaca benzetip sözlerini şöyle sürdürüyor: "Gencim güzelim. Şu anda sahneye çıkan assolistlerin beni çekememesi çok normal. Hangisi vücuduna güvenip de benim giydiğim dekolte giysileri giyebilir? Ama onlar da benim yaşımda olsaydı ve yine sahnede olsalardı çekinmeden giyebilirlerdi. Kıskanılmam çok normal. Çünkü ben kuralları yıkan bir kadınım..."
Bana, kimse hükmedemez
Seda Sayan da diğer yeni assolistler gibi birkaç yıl öncesine kadar küçük gazinoların şarkıcısıydı. Genç şarkıcı bu arada Maksim Gazinoları’ndan kadrolu assolist olma teklifini alınca piyasadan elini eteğini çekiverdi. Aylarca süren gizli müzik eğitiminden sonra özel yaşamına da dikkat etmesi için uyarılan Seda Sayan’ı eskisi gibi skandal olaylarının yıldızı olarak kimse göremedi bir süredir. Yine geçen yıla kadar çıplak güzelliğini göstermekten kaçınmayan Seda Sayan yeni terzisinin maharetiyle kapanarak ''Hanımefendi Assolist" oluverdi. Ama bu denetimli yaşama ancak üç ay dayanabildi Seda Sayan. Günün son modasını yansıtan giysilerle objektifimizin karşısına geçerken özgürlüğünü “Bana kimse hükmedemez” Sözleriyle vurguluyordu...
Soyunarak reform yaptı
Bugüne kadar hiçbir assolist Seda Sayan kadar isyankar olmadı. Her ne kadar Emel Sayın yıllar sonra şöhretinin zirvesinde iken mayolu fotoğraf çektirmeyi kabul etmiş, keza yılların güzelliğini eskitemediği assolist Gönül Yazar'da ilk kez geçen yıl çevirdiği filmde sutyensiz havuz başında güneşlenerek kamera karşısına geçmişti ama son derece muhafazakâr olan ustaları kısa sürede tahtından indirmek isteyen Seda Sayan onların gösteremedikleri cesareti göstererek alaturka kuralları yıktı. Batıdaki şarkıcıları, sinema yıldızlarını örnek göstererek "Kendine güvenen güzelliğini göstermekten çekinmez'' diyen Seda Sayan yasakları tanımadan özgürce hareketleriyle adeta reform yaptı. Maksim Gazinolarındaki ikinci sınavını Şeker Bayramımda vermeye hazırlanan Seda Sayan'ın "Sada''sı bu gidişle oldukça yankılanacak gazino dünyasında...
Çünkü Maksim sahnesinde sunduğu klasik programı dinleyenler Seda Sayan’ın keşfedilmemiş bir değer olduğunu söylüyorlar.
Keza gençliğinin avantajıyla, güzelliğiyle artı puanlarını artıran Sayan diğer yeni assolistlerin yanında en şanslısı olarak gösteriliyor...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emel Sayın Reklam Mı Yapıyor?

Dünya borsalarında en çok konuşulan konu, Amerikan Doları’nın sürekli değer kazanması. Çeşitli ülkelerde ise petrol ürünlerine yapılan zamlar tartışılıyor... Öte yandan, Amerika Uzay Bilimi Laboratuvarları’nda çalışan ilim adamları, uzaydan gelecek tehlikeler varsayımından hareket ederek, geceli gündüzlü araştırmalar yapıyorlar. Dünyada yaşayan milyonlarca insanın sorunları da, ilgilendikleri konular da öylesine birbirinden farklı ki. İşte, size sanat dünyamızın şu günlerde gündeminde olan bir numaralı konusunu açıklayalım. Yüzbinlerce kişinin fısıldadığı sözler: « Emel Sayın ile Selçuk Aslan boşanıyorlar mı?» Gerçek şu ki, ekonomik ve politik sorunlarının keşmekeşliği yanında, şu ihtiyar dünyamız, nice büyük aşklara tanık oldu bugüne kadar. Eğer bizden, Emel Sayın ile Selçuk Aslan ilişkisinin son durumu ile ilgili açıklamalar istiyorsanız, önce şunları söylememiz gerekiyor: Emel Sayın ile Selçuk Aslan arasındaki duygu ilişkisini basit bir sevgi olarak göremeyiz. Daha dün...

Fikret Hakan İki Aylığına Türkiye'de

Yağmur birden bindirmişti İstanbulun üstüne.. Silicisi çalışmayan bir arabayla tam gaz Yeşilköy'e gidiyorduk. Direksiyon başında Fikret Hakan'ın teyzesi Halide Övet, yanında Fikret'in annesi Belkıs Kırar ve onun yanında Mari adlı bir yakınları.. Geride de Fikret'in arkadaşı Hilmi Kurt ve bizler... Gözlerimiz saatle yol arasında mekik dokuyordu.. Yeşilköy Havaalanına vardıktan 4 dakika sonra taa Amerika'lardan yola çıkıp Paris’lere, Londra'lara, Münih'lere de uğrayan devasa jet uçağı kazasız belasız indi meydana. Sonra «zor dakikalar» başladı bekleyenler için.. Yağmur dinmemişti. Bu yüzden otobüsler uçağa yanaşıyor, yolcuları oradan alıp gümrük kapısının önünde bırakıyorlardı, ilk otobüsten inen yolcular arasında Fikret Hakan yoktu. Başta Fikret'in annesi Belkıs Hanımla teyzesi Halide Hanım olmak üzere hepimiz gözümüzü uçağın merdivenine dikmiş Fikret'i gözlüyorduk. Biz gözleyeduralım, ikinci otobüs de gelip yolcularını boşalttı. Herkes ümidini...

Ajda Pekkan Konuşuyor

Kimisine göre Eurovision yenilgisinin getirdiği bunalımdan kimisine göre aşk ilişkilerindeki çıkmazdan büyük bir bunalıma itilmişti. Kimseyle görüşmek istemiyor, giderek kilo veriyor, gülmeyen yüzü, kuşkulu bakışlarıyla çok zaman bilinçsiz ve yanlış davranışlarda bulunuyordu. Bu sıkıntılı dönemini atiatamayacağım anlayınca her şeyi bırakıp kaçmak istedi. Günün birinde uçağa atladığı gibi Türkiye'den uçup gitti... Bazıları Londra'da olduğunu söylüyordu Ajda'nın... Ama kesin olarak kimsenin bildiği bir şey yoktu. Bir hafta Paris'te görülüyor, sonra Cenevre'de veya Zürih'de olduğundan söz ediliyordu. Beili ki, sıkıntısı, problemleri ülkesini terketmekle geçmemişti. Yerinde duramıyor, bir şeyler arıyor, aradığını bulamıyordu... İşte o günlerde ansızın bir akşam saatinde SES'e telefon etmişti Ajda... «Unutmak ve unutturmak istiyorum. Bıktım, usandım... En az altı ay gelmeyeceğim Türkiye'ye... Müziği seviyorum. 17 yıllık çocuğum benim. Kuşkusuz müzikten...

En Müstehcen Film

Çeşitli milletlerin değişik özellikleri arasında, İngilizler'in muhafazarkarlığı pek önemli bir yer tutar. Yüzyıllardan beri İngiliz muhafazakarlığı, çeşitli sanat kollarında eser veren sanatçılara, ilham kaynağı olmuştur. Hele roman, hikaye, sinema ve tiyatro için İngiliz muhafazakarlığı, bitmez tükenmez, bir konu kaynağıdır. Fakat son yıllarda, çeşitli seks skandalleriyle, o tarihsel İngiliz muhafazakarlığı da hatırı sayılır derecede büyük bir sarsıntı geçirdi. Christine Keeler'ler, Mandy'ler dünyanın başka herhangi bir ülkesinde skandal yaratsalardı, belki hiç kimse onlarla bu derece ilgilenmeyecekti, ama olayın muhafazakar İngiltere'de patlak vermesi ilgiyi büsbütün artırmıştı. Geçenlerde de Londra yakınlarında Columbia Şirketine ait stüdyoda, «Kiralık Kızlar» skandalini bile gölgede bırakacak derecede müstehcen bir filmin çekimine başlandı. Stüdyo idarecileri, filmin çekimi tamamlanmadan herhangi bir tepkiyle karşılaşmamak için, stüdyonun kapılarını yabancıl...