Ana içeriğe atla

Claudia Cardinale Rock Hudson ile

«Körebe» adlı son filminin bir sahnesinde timsahlara yem olma tehlikesi ile karşılaşan Claudia Cardinale'nin set dışında Rock Hudson'la yakın bir arkadaşlık kurduğu dikkati çekmektedir.

SABIRSIZLANMAYA başlamıştı. Stüdyonun dikiş atelyesinin şefi, genç kadının filmde giyeceği elbiseleri sabahleyin saat dokuzda hazır edeceğini bildirdiği halde vakit öğleye yaklaşmış, fakat elbiseler henüz gelmemişti. Oysa Claudia, kamera çalışmalarına başlamadan önce soyunma odasında yeni kıyafetleriyle prova yapıp, Amerikalı meslektaşlarının karşısına kusursuz çıkmayı düşünmüştü. Genç yıldız, şu Amerikalıların hareketlerine akıl erdiremiyordu. Mesela, film çalışmalarına başlanacağı günün sabahı, saçlarını kuaföre yaptırtmak istemiş, rejisör buna da mani olmuştu. Şimdi de genç yıldız sabırsızlıkla giyeceği elbiseleri bekliyordu.
Biraz sonra soyunma odasının kapısı açıldı ve bir kadın elindeki soluk etekle uzun kollu buluzu yavaşça iskemlelerden birinin üzerine bıraktı. Claudia şaşırmıştı.
«Bu eskileri niçin getirdiniz kuzum? Sakın yanlış olmasın? Deminden beri dikiş atelyesinden elbiselerim gelecek diye bekliyorum.»
Kadın: «İşte, elbiseniz hazır, efendim,» dedi. «Biraz sonra film çalışması başlayacak. Hemen giyinseniz iyi edersiniz.»
Claudia, gayri ihtiyari ellerini saçlarına götürdü. Siyah gür saçları omuzlarına doğru dümdüz uzuyordu. Bu eski elbise ve bu dümdüz saçlarla seyircinin karşısına çıkmak bir bakıma intihar etmek gibi bir şey olacaktı. Hemen rejisör Philip Dunne'u aradı. Kendisine yapılan bu muamelenin hesabını soracaktı. Fakat Hollywood'da ani öfkelenmelerin yıldızlara pahalıya mal olduğunu da biliyordu. İşte mesela Gina Lollobrigida kaprisleri ve asabiyeti yüzünden Hollywood'da itibarını kaybetmiş, üstelik Avrupalı yıldızlar hakkında Amerikalıların yanlış kanaatler edinmelerine sebep olmuştu. Gerçi Claudia'nın Hollywood'da uzun zaman kalmaya da niyeti yoktu ama her şeye rağmen Amerika'da iyi bir isim yapmak istiyordu.
Claudia Cardinale, Rock Hudson ile beraber «Blindfold» (Körebe) fiiminde oynamayı kabul ettiği zaman bazı şartlar ileri sürmüştü. Buna göre Amerikan filmcileri Claudia'yı şahsiyetini küçük düşürücü bir rolde oynatmayacaklardı. Hollywood'da kaldığı süre zarfında genç kadına bir apartman dairesi, bir hizmetçi ve bir de araba tahsis edilecekti. Ayrıca Claudia isterse bazı hafta sonları Roma'ya gidebilecek, çalışmalar bir gün gecikecekti. Amerikalı filmcilerin Avrupalı yıldızların şöhretini baltalamakta birinci olduklarını ileri süren bazı Avrupai yapımcılar ise Sophia ve Gina'dan sonra Claudia' nın da Hollywood'da film çevirmesini hiç doğru bulmamışlardı. Onlara göre Hollywood, Avrupalı cins cazibe kıraliçelerini kısa zamanda değiştirip bambaşka bir insan haline getiriyordu. İşte mesela Sophia Loren, Hollywood'da bir film çevirmişti ve bu film az kalsın onun şöhretine mal oluyordu. Gina Lollobrigida ise Avrupa'da şöhretini kısmen kaybettikten sonra işsiz kalmamak için Amerikalı filmcilerin tekliflerini kabul etmişti. Claudia Cardinale'nin ise böyle bir endişesi yoktu. Avrupa sinemasının, özellikle İtalyan sinemasının bir numaralı yıldızıydı. Hollywood'dan bir şey beklemesine sebep yoktu.
Claudia Cardinale, Hollywood'dan teklif aldığı zaman menajeri, arkadaşı, hamisi ve «sevgilisi» Francox Cristaldi'nin fikrini almış ve onun bu teklifi uygun karşılaması üzerine teklifi kabul etmişti. «Blindfold» (Körebe) inanılmaz olaylarla dolu komik bir macera filmi. Amerikan gizli servis ve emniyet teşkilatının çalışmaları hicvediliyor. Claudia, filmde tanınmış bir bilginin kızkardeşini canlandırıyor. Bilgin, Ruslar tarafından komünist ülkelere götürülmek üzere kaçırılınca, bilginin ruh doktoru (Rock Hudson) ile kızkardeşi onu aramaya koyuluyorlar. Bir taraftan da Amerikan gizli servis mensupları genç bilgini aramaktadırlar. Claudia, sırtında eski bir buluz ve soluk bir etekle, çoğu kere yalınayak oradan oraya koşup duruyor. Bu arada balta girmemiş ormanlarda vahşi hayvanlarla karşılaşıp mucize kabilinden hayatları kurtuluyor ve tahmin edeceğiniz gibi, ruh doktoruyla fedakar kızkardeş, birbirlerine aşık oluyorlar.
C.C.'yi her şeyden önce bir cinsi cazibe kıraliçesi olarak seyretmeye alışanların, yıldızın Amerika'da çevirdiği filmi görünce hayal kırıklığına uğrayacakları muhakkak. Fakat Claudia durumdan memnun. Şimdi filmdeki elbiselerine de alıştı. Genç yıldız, rol arkadaşlarını çok seviyor, onlar da bu sıcakkanlı Avrupa'lı sanatçıyı çabucak benimseyiverdiler. Diğer tarafta ise Claudia'nın meneceri, genç kadının Amerika'da macera filmleri çevirmesine şiddetle itiraz ediyor, bir an önce işini bitirip Avrupa'ya dönmesi için mektup üstüne mektup yolluyor. Belki de onu Rock Hudson'dan kıskanıyor.

KARDEŞİNİ ARIYOR «Blindfold» (Körebe) filminde, Claudia, Ruslar tarafından kaçırılan kardeşini, balta girmemiş ormanlarda aramakta, bir ruh doktoru olan Rock Hudson da ona yardım etmektedir. Fotoğrafta iki sanatçı, filmin bir sahnesinde.

CANHIRAŞ FERYATLAR Kardeşini ararken, vahşi bir timsaha yem olmak tehlikesiyle karşılaşan Claudia, canhıraş feryatlar kopararak yanında duran Rock Hudson'dan yardım beklemektedir.

İYİ ARKADAŞ OLDULAR Filmin çekimine ara verildiği zamanlar Claudia ile Rock Hudson neşeli neşeli şakalaşarak aralarında eğleniyorlardı. Kamera karşısında ve dışında çok iyi anlaşan bu çiftin yakın bir gelecekte tekrar film çevireceği tahmin ediliyor.


ÖLÜMLE BURUN BURUNA Timsah, ağzını açmış avının üzerine atılmaya hazırlanmaktadır. Claudia, korku ve dehşet içinde Rock Hudson'a sarılır. Son anda, beklenmedik bir olay, timsahı avından mahrum edecektir...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)
Tozlumagazin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zavallı Oya Hep Yatakta

Oya Aydoğan 'ın sinemadaki çizgisi bellidir... Çevirdiği her filmde mutlaka dişiliğini şöyle ya da böyle gösterir ya da göstertirler... İşte, Berhan Şimşek’le birlikte oynadığı son filmi olan “Zavallılar”da da, Oya Aydoğan bir türlü yataktan çıkamadı. Çeşil çeşit zavallılık vardır... İnsan, açlıktan zavallıdır, çaresizlikten zavallıdır, işsizlikten, parasızlıktan, kimsesizlikten zavallıdır... Fakat bizim bilmediğimiz bir başka zavallılık türü daha varmış... Aşk zavallısı... Bunu nerede mi teşhis ettik? Hemen söyleyelim, Oya Aydoğan'ın son çevirdiği filmin setinde... Yapımcı Kemal Dilbaz adına, yönetmen Ümit Efekan tarafından çekilen ve “Zavallılar” ismini taşıyan filmde, Oya Aydoğan, köyden şehre gelip, büyük kentin çarkları arasında kaybolan ve kaderin acımasızlığına karşı koyamayıp, hayalleri yok olan ve sonunda da onun bunun elinde oyuncak olan bir genç kızı canlandırıyor. Bu filmde Oya Aydoğan, yukarıda söylediğimiz gibi tam bir aşk zavallısı... Mekanı ise çoğu ...

Bahar Öztan ''Eski Kocamdan Koca Olmaz'' Dedi

Kendi aralarında nişan takan Bahar Öztan ’ın eski kocası futbolcu Kasım Gündüz ile Hüner Coşkuner ’in ablası Sema Coşkuner, çok yakında bir gazinoda verecekleri bir yemekle bu nişanlarını ilan edecekler. İnsanoğlu ne tuhaf doğrusu... Hele kadınların işlerine akıl sır erdirmek gerçekten güç... Ne zaman ne yapacakları, nerde, ne söyleyecekleri belli olsaydı, kadından canı yanan biri çıkıp da “Allahım kadın varkan, sen neden şeytanı yarattın?” der miydi? Bunu hangi kadın kabul eder bilemeyeceğiz ama Bahar Öztan’a sorarsanız, “erkek milleti”nin şeytanın ta kendisi olduğunu söylüyor. Zaten zamanında yani futbolcu Kasım Gündüz’le evli olduğu günlerin bitiminde de kocasını böyle suçlamış ve onunla beraberken, film çevirmek için İstanbul dışına çıktığı zaman evlerine ucuz kadınları getirdiğini, artık bu hale tahammülü kalmadığını, dolayısıyla bu yüzden ayrıldığını bas bas bağırmıştı... Ayrıldığı kocası Kasım Gündüz, şimdi yeni bir evliliğe soyunuyor... Şarkıcı Hüner Coşkuner’in gerçe...

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...

Fatma Girik'in Çıplaklıktaki Cömertliği

DÜNYANIN birçok yerinde olduğu gibi sinemaya da muhtelif yollardan gelinir; gelenlerin çoğu şöhret olup bol paraya kavuşma hayalini içlerinde bir virüs olarak taşıyarak silinip kaybolurlar, bir kısmı daha ilk edimini attığında önündeki bütün kapıları ardına kadar açık bulup zahmetsizce merdivenleri tırmanır; kimi dert çeker, çile çeker ama, direnir, şansını bekar. Şans günün birinde ona gülünce her şey birden ışıldar, şan, şöhret, para, hayranlar onun olur... Fatma Girik ’i hangi sınıfa sokabilirsiniz. Bize kalırsa bu klasik sınıflamanın dışındadır Yeşilçam ’ın mavi gözlü, açık sözlü Fato’su... Dışındadır, çünkü o şöhret olmak için çile çekmemiştir. Evet, sinemaya figüranlıkla başlamış, «Günahkar Baba» da, «Beş Hasta Var» da figüranlık yapmıştır, ama birden başrole fırlamış ve bir daha oradan aşağıya inmemiştir. Ama ne var, biliyor musunuz? Fatma Girik'in asıl çilesi o zaman başlamıştır. Yeşilçam'da kadın yıldız öpüşmez, soyunmaz, makyajsız kamera karşısına geçmez, İsta...

Bu Gacıya Bir Baro

Çingeneler.. Kendilerine özgü konuşmalarıyla rahat yaşantılarıyla ve özgürlüklerine düşkünlükleriyle yüzyıllardan bu yana gelen toplumunuzun küçük bir parçası, sanatçı ruhlarıyla önlü kompozitörlere ilham kaynağı, yazarlara roman konusu olacak kadar bambaşka bir insan topluluğu olan bu insanların önemi son bir yıldır ülkemizde de hissedilmeye başlandı... Şüphesiz bu önem dünün pavyön şarkıcısı bugünün ünlü assolistl ve çingeneliğini inkar etmeyen Kibariye ile başlayıp başka ''iye'' takısı ile gazino sahnelerinde boy gösteren çingene veya çingene olduğunu iddia eden ses yıldızlarıyla güncelleşti... Ancak düne kadar olduğu halde ''Çingene''liğini inkar eden, aslını söylemekten utanan kişilerin bugün çingene olduğunu iftihar ederek söylemesi toplumun bu özellik sahibi kişilere gösterdiği ilgiyle gelen maddi manevi kazançtı. Ünlü şarkıcıların bile sahnelerde çingene oyun havalarıyla göbek atmaları, sahne gösterilerine özel olarak ''Çingene gö...