Türkücüden
de assolist olur iddiasını İbrahim Tatlıses’ten sonra şimdi de
Hülya Süer öne sürüyor gazino dünyasında. Yeni yıla Londra’da
girdiği şu günlerde assolistlik hazırlığına ilk olarak sahne
kostümlerinden başlayan Hülya Süer’in klasik assolistlikten
sıyrılmak için gizli gizli batı müziği dersleri alması hayli
dikkat çekiyor...
Böyle
cesaret günümüzün gazinolarında az görülür. Hele hele her
geçen gün yaşanılan birbirinden ilginç, yıpratıcı sinir
bozucu olayların varolduğu gazino sahnelerinde Hülya Süer'in
assolist olmaya karar vermesi büyük cesarettir. Ama öyle Don kişot
gibi yeldeğirmenlerine karşı savaşarak gösterilen mantıksız
cesaret değil Hülya Süer'in ki... Çünkü bu cesaret tamamiyle
kendine olan aşırı güvenin artık sanatçı kişiliğine baskı
yapmasından kaynaklanıyor...
Evet,
son anda cesareti kırılmazsa veya anlaştığı gazino ile şartları
bozulmaz ise Hülya Süer 1984 yılının ilk yeni assolist! olacak.
Bir süredir gizli gizli aldığı Türk sanat müziği eğitimini üç
dört ay daha sürdürecek olan Hülya Süer şu anda Nisan ayının
ilk haftasını düşünüyor assolist olarak sahneye çıkış
tarihini. Ama sanatçı diğer assolistler gibi klasik bir alaturka
programı sunmayacak. Hem batı müziği hem Türk sanat müziği hem
de türkü okuyarak üç ayrı dalın solistliğini birleştirecek
assolistlik sınavında. Şaşırdınız değil mi. Televizyonda
sevdiğiniz türküleri seslendiren Hülya Süer'in batı müziği
okuyacağına...
Uzun
yıllar Londra'da yaşayan ve hatırı sayılır ölçüde
İngilizcesi olan Hülya Süer’in dost gruları arasında okuduğu
İngilizce pop şarkıları zaten şimdiye kadar herkesi
şaşırtıyordu... Türk sanat müziğine ise gırtlağının son
derece elverişli olduğu çalıştığı gazinonun patronları ve
saz üstadları tarafından çok sık söyleniyordu. Eh bir de buna
ön planda tuttuğu folk müziği eklenince ortaya çok müzikli bir
assolist olarak çıkıyor Süer. Tıpkı Nesrin Topkapı’nın önce
dansöz olarak sahneye çıkıp sonra pop şarkıcısı en sonunda da
Türk sanat müziği söylemesi gibi...
Meslektaşı
İbrahim Tatlıses'in İzmir Fuarı gibi halka açık gazinolarda
olmasına rağmen assolistliği becerememesini “Erkek” oluşuna
ve yalnız folk müzikle arabesk müzik söylemesine bağlayan Hülya
Süer bir solistin “Assolist” ünvanını alabilmesi için
yeterli Türk sanat müziği eğitimini görmesi ve icra etmesi
gerektiğini belirtiyor. Ve de “Assolist”liğin sadece Türk
sanat müziğinde geçerli olduğunu vurguluyor. Şu günlerde
Londra’da hem yılbaşı balosuna konuk sanatçı olarak katılan,
hem de assolist kostümlerini hazırlatan Hülya Süer’in
heyecanını anlatmaya sanırız gerek yok. Üç dört ay gazino
sahnelerinden uzak kaldıktan sonra assolist olarak İstanbul'da
Bebek Park Gazinosu’nda çıkacak olan Hülya Süer bakalım
“türkücü” sıfatını unutturabilecek mi?
Çünkü
kendisi gibi cesaret gösterip assolistlik sorumluluğunu taşımayı
deneyen tek türkücü İbrahim Tatlıses olmuş ama bu yükün
altından kalkamamıştı. Daha sonra eskisi gibi yine asaltı
sanatçısı olan Tatlıses'in yabana atılmayacak gazino müşterisini
göz önüne alıp başarısızlığını düşünürsek Hülya
Süer’in gerçekten çok riskli bir sanat kumarına gözü kapalı
“Evet” demesinin küçümsenmeyecek bir cesaret gösterdiği daha
çok ortaya çıkıyor...
İlk
Kumarını Kazandı
Türkü
dünyasına son dört yıldır katılan ve meslek tecrübesinde kısa
sayılabilecek bu süre zarfında büyük aşamalar yapan Hülya Süer
ilk kumarını iki yıl önce İstanbul’da ilk türkü resitali
veren türkücü olarak oynamıştı. 5 kişilik saz ve koro
eşliğinde verdiği bu resital öncesinde, hatta sonrasında bile
''sanat kumarı" olarak yorumlanmış, ama Hülya Süer’e
sürmenaj olma, milyonları harcama pahasına maddi manevi büyük
özverilerde bulunarak istediği başarıyı kazandırmıştı.
Sonuç
olarak Hülya Süer gazino sahnelerinde “asaltı solistliğine”
yükselerek bir gecelik yevmiyesini de iki misil artırdı. Gazino
sahnelerinin aynı zamanda “Masalı Sanatçı" diye tabir
edilen sanatçıları arasına da giren Hülya Süer ikinci ve de en
büyük kumarında da bakalım aynı başarıyı tekrarlayabilecek
mi?..(diğer haberler için aşağıdaki linle tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder