Ana içeriğe atla

İki Aşk Delisi Birbirini Buldu

Sinemadan sonra gazino sahnelerini de karıştırmaya hazırlanan geçen yılın sabık güzellik kraliçesi Hülya Avşar şimdi de Emel Sayın’ın eski kocası Selçuk Aslan'la beraber. İki sevgili Aslan'ın Suadiye’deki evinde sık sık buluşurken apartman sakinleri bu yeni aşk tablosunu merakla izliyor...
Ve Hülya Avşar zengin-yaşlı işadamlarının başını döndürmeyi bıraktı. Son 10 yıl içinde sinemaya gelmiş kusursuz güzel olan ve çevresindeki erkekleri deli eden Hülya Avşar bu kez şöhretinin geleceğini gazino sahnelerinden sağlamak için akıllı bir politika yaparak şarkıcılığa hazırlanırken, kendisine manen ve madden destek olacak bir gazinocu da buluverdi. Üstelik bu gazinocu genç ve de adı çok manşetlere çıkmış biri. Yani Emel Sayın’ın ‘‘Delifişek’’i. Sadece Emel Sayın’la yaptığı evlilikle değil sık sık âşık olmasıyla ün salan Selçuk Aslan bu kez Hülya Avşar'ın ağına takıldı ve hem sevgilisi, hem de gazino çalışmalarının akıl hocası oluverdi. Haftanın belirli günlerinde Selahattin Erköse'den ders alan Hülya Avşar bu arada sık sık Selçuk Aslan’ın Suadiye’deki evine giderek hem fikir tartışmasında hem de aşk muhabbetinde bulunuyor. Sabık güzellik kraliçesinin gökdelene girişini izleyen çevre sakinleri son derece sakin ve de dikkatli olduğunu vurgularken, daireye girdikten sonra attığı kahkahaların gökdeleni çınlattığını kulaktan kulağa fısıldıyorlar... Bu arada “Living Room" adıyla yeni bir gece kulübü açan Selçuk Aslan’ın Hülya Avşar’la olan ilişkisini gizli tutmak için ilk kez çok dikkatli davrandığını ve onu en yakın arkadaşından bile gizlediği söyleniyor.
Selçuk Aslan’ın çevresinde yeni yeni yayılan Hülya Avşar'ın aşk haberi yakınları arasında “İki aşk delisi birbirini buldu” diye yorumlanırken herkes bu ilişkinin bazında karşılıklı menfaatlerin olduğunu öne sürüyor. Çünkü gazinoya çıkmak için Selahattin Erköse'den dersler alan Hülya Avşar'ın fuardan sonra çıkacağı en kaliteli gazinonun Maksim olduğu belirtilirken taçsız güzelin akıllıca davranarak kaleyi içten fethettiği söyleniyor. Bugüne değin babası Fahrettin Aslan’la sürtüşme halinde olan Selçuk Aslan’ın ise Hülya Avşar gibi popüler bir şöhreti Maksim gazinolarında ilk kez sahneye çıkarmasından sonra gazinoların başına rahatlıkla geçebileceği de kulaktan kulağa yayılan yorumlar arasında...

İş ve aşk birlikte gelişirken Hülya Avşar’ın son yıllarda sinemada çıkan sadece kusursuz güzel olduğu değil en akıllı yıldız olduğunu da artık ifadelemekte fayda var. Soyunmadan, öpüşmeden sadece mavi boncuk dağıtarak bu kadar sürede şöhret olan ve büyük servet yapan kaç yıldız var genç yaşında değil mi?..(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zavallı Oya Hep Yatakta

Oya Aydoğan 'ın sinemadaki çizgisi bellidir... Çevirdiği her filmde mutlaka dişiliğini şöyle ya da böyle gösterir ya da göstertirler... İşte, Berhan Şimşek’le birlikte oynadığı son filmi olan “Zavallılar”da da, Oya Aydoğan bir türlü yataktan çıkamadı. Çeşil çeşit zavallılık vardır... İnsan, açlıktan zavallıdır, çaresizlikten zavallıdır, işsizlikten, parasızlıktan, kimsesizlikten zavallıdır... Fakat bizim bilmediğimiz bir başka zavallılık türü daha varmış... Aşk zavallısı... Bunu nerede mi teşhis ettik? Hemen söyleyelim, Oya Aydoğan'ın son çevirdiği filmin setinde... Yapımcı Kemal Dilbaz adına, yönetmen Ümit Efekan tarafından çekilen ve “Zavallılar” ismini taşıyan filmde, Oya Aydoğan, köyden şehre gelip, büyük kentin çarkları arasında kaybolan ve kaderin acımasızlığına karşı koyamayıp, hayalleri yok olan ve sonunda da onun bunun elinde oyuncak olan bir genç kızı canlandırıyor. Bu filmde Oya Aydoğan, yukarıda söylediğimiz gibi tam bir aşk zavallısı... Mekanı ise çoğu ...

Bahar Öztan ''Eski Kocamdan Koca Olmaz'' Dedi

Kendi aralarında nişan takan Bahar Öztan ’ın eski kocası futbolcu Kasım Gündüz ile Hüner Coşkuner ’in ablası Sema Coşkuner, çok yakında bir gazinoda verecekleri bir yemekle bu nişanlarını ilan edecekler. İnsanoğlu ne tuhaf doğrusu... Hele kadınların işlerine akıl sır erdirmek gerçekten güç... Ne zaman ne yapacakları, nerde, ne söyleyecekleri belli olsaydı, kadından canı yanan biri çıkıp da “Allahım kadın varkan, sen neden şeytanı yarattın?” der miydi? Bunu hangi kadın kabul eder bilemeyeceğiz ama Bahar Öztan’a sorarsanız, “erkek milleti”nin şeytanın ta kendisi olduğunu söylüyor. Zaten zamanında yani futbolcu Kasım Gündüz’le evli olduğu günlerin bitiminde de kocasını böyle suçlamış ve onunla beraberken, film çevirmek için İstanbul dışına çıktığı zaman evlerine ucuz kadınları getirdiğini, artık bu hale tahammülü kalmadığını, dolayısıyla bu yüzden ayrıldığını bas bas bağırmıştı... Ayrıldığı kocası Kasım Gündüz, şimdi yeni bir evliliğe soyunuyor... Şarkıcı Hüner Coşkuner’in gerçe...

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...

Fatma Girik'in Çıplaklıktaki Cömertliği

DÜNYANIN birçok yerinde olduğu gibi sinemaya da muhtelif yollardan gelinir; gelenlerin çoğu şöhret olup bol paraya kavuşma hayalini içlerinde bir virüs olarak taşıyarak silinip kaybolurlar, bir kısmı daha ilk edimini attığında önündeki bütün kapıları ardına kadar açık bulup zahmetsizce merdivenleri tırmanır; kimi dert çeker, çile çeker ama, direnir, şansını bekar. Şans günün birinde ona gülünce her şey birden ışıldar, şan, şöhret, para, hayranlar onun olur... Fatma Girik ’i hangi sınıfa sokabilirsiniz. Bize kalırsa bu klasik sınıflamanın dışındadır Yeşilçam ’ın mavi gözlü, açık sözlü Fato’su... Dışındadır, çünkü o şöhret olmak için çile çekmemiştir. Evet, sinemaya figüranlıkla başlamış, «Günahkar Baba» da, «Beş Hasta Var» da figüranlık yapmıştır, ama birden başrole fırlamış ve bir daha oradan aşağıya inmemiştir. Ama ne var, biliyor musunuz? Fatma Girik'in asıl çilesi o zaman başlamıştır. Yeşilçam'da kadın yıldız öpüşmez, soyunmaz, makyajsız kamera karşısına geçmez, İsta...

Bu Gacıya Bir Baro

Çingeneler.. Kendilerine özgü konuşmalarıyla rahat yaşantılarıyla ve özgürlüklerine düşkünlükleriyle yüzyıllardan bu yana gelen toplumunuzun küçük bir parçası, sanatçı ruhlarıyla önlü kompozitörlere ilham kaynağı, yazarlara roman konusu olacak kadar bambaşka bir insan topluluğu olan bu insanların önemi son bir yıldır ülkemizde de hissedilmeye başlandı... Şüphesiz bu önem dünün pavyön şarkıcısı bugünün ünlü assolistl ve çingeneliğini inkar etmeyen Kibariye ile başlayıp başka ''iye'' takısı ile gazino sahnelerinde boy gösteren çingene veya çingene olduğunu iddia eden ses yıldızlarıyla güncelleşti... Ancak düne kadar olduğu halde ''Çingene''liğini inkar eden, aslını söylemekten utanan kişilerin bugün çingene olduğunu iftihar ederek söylemesi toplumun bu özellik sahibi kişilere gösterdiği ilgiyle gelen maddi manevi kazançtı. Ünlü şarkıcıların bile sahnelerde çingene oyun havalarıyla göbek atmaları, sahne gösterilerine özel olarak ''Çingene gö...