Ana içeriğe atla

Ben Günün Kadınıyım

BANU ALKAN
''Ben Günün Kadınıyım''
Son haftalarda Yeşilçam’da “Günün Kadını”nı ilan etmek için büyük bir çaba sarfediliyor. Gerçek film yıldızlarından daha çok şarkıcıların "Günün Kadını" sıfatına sahip olabilmek için verdikleri mücadele, oluşturdukları kulis birbirinden ilginç iddiaların, itirafların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Türk hafif müziğinin süperstarı Ajda Pekkan’a yapılan film teklifine "Bu Günün Kadını” adı yakıştırılması piyasayı daha da kızıştırırken son yılların gözde sarışın yıldızı Banu Alkan her zamanki kendine güveni ve hırsıyla ortaya çıkıp "Hodri Meydan" deyiverdi. Gelen film teklifleri ve film başına aldığı ücretle, yapılan sahne ve reklam filmleri teklifleriyle şu anda bütün starlardan daha üstte olduğunu iddia eden Banu Alkan sözlerini şöyle sürdürüyordu:
Kimse inkar edemez, özellikle Yeşilçam’da kimin “Günün Kadını” olduğunu sorabilirsiniz. Benden başkasının "Günün Kadını'' adıyla film çevirmesi büyük komedi olur.” Banu Alkan'ın iddiasını ister kabul edin isterseniz "Hasta'' olduğunu söyleyin bilemeyiz ama ortada bir gerçek var. O da “Günün Kadını” sıfatını şu anda büyük yüreklilik göstererek Banu Alkan'dan başka kendisine yakıştıran yok.
NAZAN ŞORAY
"Bendim şimdi herkes oldu..."
"Günün Kadını" olabilmek için gizli yarışa girenlerin başında Nazan Şoray’ın adına da rastlanıyor. Hatta kendisi için bestekar Muzaffer Özpınar tarafından "Günün Kadını” adlı bir şarkı yazıldığını bunun daha sonra film olacağını dile getiren küçük Şoray’ın nitelik çekişmesine getirdiği açıklık ise şöyle:
"Bestekarıyla bir zamanlar aramıza kırgınlık girdiği için Günün Kadını şarkısını plak yapamadım. Bugün ise herkese "Günün Kadını" olma hastalığı geldi. Ben de böyle bir sıfata sahip olmaktan vazgeçtim. Çünkü ben "Günlük Kadın" değil “Yılların Kadını” olabilmek için sanatımla mücadelemi sürdürürüm..."
Ne mütevazi yıldız değil mi Nazan Şoray? Günün kadını olmaktan nasıl da feragat ediyor...
BÜLENT ERSOY
"Ölmeden mirasıma kondular"
Bir süredir yurt dışında olan Bülent Ersoy son günlerde özellikle kadın şarkıcıların paylaşamadığı “Günün Kadını” olayını duyar duymaz diyalog içine giriverdi. Berlin’de nişanlısı Cumhur Türkoğlu ile birlikte yeni satın aldığı villanın dekorasyonunu sürdüren Bülent Ersoy’un sözleri hayli ilginç:
İyiki Türkiye’den birkaç ay ayrıldık kardeşim, ölmeden mirasıma kondular. Kim cesaret edebilir benden başka kendini “Günün Kadını” ilan etmeye. Üstelik, ben sadece günün kadını değil ayın, yılın kadını sayılırım. İyiki şöyle bir yok olduk. Döner dönmez bu iltifatın kime yapılacağını göreceksiniz.”
EMEL SAYIN
Aynı gafı Emel Sayın'da yapmıştı...
Bestekar Muzaffer Özpınar'ın yaptığı "Günün Kadını" şarkısını önce çok beğenen Emel Sayın plak yapmaya karar verince haber bomba gibi patlamıştı plak dünyasında. Daha sonra bir insanın kendi kendine iltifat etmesinin megolamanlık yani bir çeşit ruh hastalığı olacağını söyleyen yakınlarının eleştirilerine hak veren sanatçı kısa bir süre sonra "Günün Kadını” olmaktan vazgeçip yeni plağından çıkartıverdi şarkıyı... Oysa geçtiğimiz yıl, hatta bu yıl yabancı dil öğrenmek üzere Londra’ya gidinceye kadar halkın "Günün Kadını" olarak alkışladığı tek sanatçıydı Sayın... Müzikalin ardından verdiği dernek konserleriyle, yaptığı televizyon programlarıyla, yurt dışındaki sanat olaylarıyla bir yeni altın yılını daha yaşayan Emel Sayın'a "Günün Kadını" olarak iltifat edenler şimdi onun yokluğunda Ajda Pekkan’a yöneltiyorlar bu sıfatı. Çünkü Pekkan da attığı her adımla olay yaratarak son günlerin tek kadın yıldızı sansasyonunu sürdürüyor...
MUZAFFER ÖZPINAR
''O kadın benim elimde''
Yeşilçam'da “Günün Kadını" olarak film yapmak için yapımcıların kıyasıya savaşa girmesi, başrolü oynayacak starların “Günün Kadını” sıfatını bir türlü paylaşamaması aynı adla bir yıl önce şarkı yapan Muzaffer Özpınar’ı hayli keyiflendirdi. “Günün Kadını” adının noterden tasdikle kendisine ait olduğunu söyleyen Muzaffer Özpınar kendisinin izni olmadan kimsenin ne film, ne de şarkı yapamayacağını belirtirken sözlerini hayli iddialı noktaladı:
Günün kadını kimse olamaz. Çünkü o kadın benim elimde. Üstelik yalnız "Günün Kadım'' değil. ''Dünün Kadını", ''Günün Kadını", ''Bu Günün Kadını", "Yarının Kadını'', ''Asrın Kadını" adlarının da noterden tasdikli sahibi oldum. Birileri benden izinsiz kullanmaya kalksın da şenlik nedir görün o zaman...”...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)
Tozlumagazin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hülya Avşar Dostluğu Anlattı

Nükhet kalabalık sinema salonundan çıkarken iki saattir kapalı bir yerde kalmanın sıkıntısını hissetti içinde. Ama sonra güzel bir film seyretmenin mutluluğu her şeyi aldı götürdü. Dışarıda hafiften yağmur yağıyordu. Kıştan kalan bir gün bu bahar havasını alıp götürmüş, yerini serin, yağmurlu, kapalı bir güne bırakmıştı. Caddenin kalabalığına, otomobillerin oradan oraya koşuşturmalarına baktı. İçinde milyonlarca insanı barındıran bir şehirde yaşamdan bir kesit diye düşündü. Sonra düşünceleri o insanların üzerinde yoğunlaştı... Sevgiyle baktı herbirinin yüzüne ayrı ayrı. Yaşam, insanlar, içinde bulunduğu ortam, her şey güzeldi aslında. Ama bu bir bakış açısı değil miydi? İnsan nasıl bakarsa öyle görmez miydi çevresini, öyle algılamaz mıydı çevresindeki olayları? Başını kaydırdı, gökyüzüne baktı. Serin yağmur damlaları yüzüne damladı, üşüdü, başını eğdi. Sonra bu hareketi caddenin tam ortasında yaptığını farketti. Kendi kendine güldü. Önündeki yol uzundu. Hızlanan yağmurla bi...

Nükhet Duru'nun Çıplaklığı Başına Dert Oldu

ARTIK Nükhet Duru gecede 3-4 yerde sahneye çıkan bir uvertürdür. Repertuvarına daha bir dikkat eder; saçına, giyimine, hareketlerine daha bir özen göstermeye gayret eder. Bu arada Yeşilçam'dan da film teklifleri gelmektedir. Ve yıl 1970'tir. Ayhan Işık, Bahar Erdeniz ve Yusuf Sezgin 'in başrolleri paylaşacakları bir filmin hazırlıkları yapılmakta ve bu filme bir kadın oyuncu aranmaktadır. Ve Nükhet Duru adında karar verir yapımcılar. O günleri de şöyle anlatır Duru: «Bir gün çalıştığım gazinonun kulisine bir prodüksiyon amiri geldi. 'Nükhet Hanım hikaye tam size göre, Ayhan Işık'la oynayacaksınız' dedi. «Ben 'Oynayamam, imkanı yok' dedim. Adam 'Neden?' diye sordu. «'Zaten gecede üç dört yerde sahneye çıkıyorum. Gündüzleri de uyuyorum filmi ne zaman çekeceğiz. Film çekmeye zamanım mı var?' dedim. «'Biz çekim saatlerini sizin boş saatlerinize göre ayarlarız' dedi adam. «Sonra çekimler başladı. Ben ne filmin adını b...

Ajda Pekkan Konuşuyor

Kimisine göre Eurovision yenilgisinin getirdiği bunalımdan kimisine göre aşk ilişkilerindeki çıkmazdan büyük bir bunalıma itilmişti. Kimseyle görüşmek istemiyor, giderek kilo veriyor, gülmeyen yüzü, kuşkulu bakışlarıyla çok zaman bilinçsiz ve yanlış davranışlarda bulunuyordu. Bu sıkıntılı dönemini atiatamayacağım anlayınca her şeyi bırakıp kaçmak istedi. Günün birinde uçağa atladığı gibi Türkiye'den uçup gitti... Bazıları Londra'da olduğunu söylüyordu Ajda'nın... Ama kesin olarak kimsenin bildiği bir şey yoktu. Bir hafta Paris'te görülüyor, sonra Cenevre'de veya Zürih'de olduğundan söz ediliyordu. Beili ki, sıkıntısı, problemleri ülkesini terketmekle geçmemişti. Yerinde duramıyor, bir şeyler arıyor, aradığını bulamıyordu... İşte o günlerde ansızın bir akşam saatinde SES'e telefon etmişti Ajda... «Unutmak ve unutturmak istiyorum. Bıktım, usandım... En az altı ay gelmeyeceğim Türkiye'ye... Müziği seviyorum. 17 yıllık çocuğum benim. Kuşkusuz müzikten...

Meral Orhonsay Aklandı

Genç kadın her şeyini bir anda kaybetmişti. Tanıdıklarına, yakınlarına telefonlar ediyor: «Kumarda kaybetsem yanmayacağım. Ama benim hiç kimseye borcum yok. Ben hiç kimseye 21 milyon liralık çek vermedim» diye yakınıyordu. Üç yıl beraber olduğu evli, iki çocuk babası Mersinli sevgilisi hiç de Meral Orhonsay gibi düşünmüyordu. Elindeki 21 milyonluk çeki icraya vermiş, Orhonsay'ın tüm mal varlığına el koydurmuştu... Sonra bir dedektif gibi genç kadın, olayların peşinden gitmeye karar verdi. Emniyet Müdürlüğü ne başvurup, polis kriminalistik laboratuvarından «el Yazısı ve imza tetkiki» istedi. Olaya el koyan Mall Polis'e gelen «ekspertiz raporu»nda «çekteki imzanın Meral Ortıonsay'a ait olmadığı» vurgulanıyordu... Şimdi bir anda kaybettiği tüm mal varlıklarına yeniden kavuşan Meral Orhonsay, elindeki «ekspertiz raporunu» önüne gelene gösteriyor ve: «En çok aklandığıma seviniyorum. Nereye gitsem bana başka bir gözle bakıyorlardı. Ben ne kimsenin parasını gasp ettim,...