Ana içeriğe atla

Orhan Gencebay Temkinli

Orhan Gencebay kendi yaşamını değil ama kendi adı altında bir şarkıcının hayatını canlandıracağı filmde nihayet OyaAydoğan ile kamera karşısına geçebildi. Bu arada da Gencebay kurallarından sıkılacağı yerde derin bir ''Oh" çeken Oya Aydoğan dişiliğinin dışında ilk kez oyunculuk gücünü kullanma fırsatı buldu...
Burak Film'in seti kurulmuş, Şahin Gök’ün yönetmenliğinde “Dertli Başım”ın çekimine başlanmıştı. Oyunculardan ışıklara kadar herşey tamamdı da yine de bir eksiklik olduğu hemen hissediliyordu. Düşünün bir kez Orhan Gencebay şimdiye kadar çevirdiği her filmi başından sonuna seksiliğiyle götüren Oya Aydoğan'la paylaşacaktı da Allah huzurundaki eşi Sevim Emre sette olmayacaktı. Görülmüş şey değildi doğrusu.
Ancak Gencebay bu eksikliğini elinden geldiğince hissettirmemeye çalışıyordu. Kamera dışında Oya Aydoğan ile sohbet etmekten bile kaçıyor, objektiflere de kalabalık gruplar kurmadan poz vermiyordu. Zaten senaryoda defalarca incelediği rolü de seksi sanatçıyla hemen hemen tüm bağlantılarını koparıyordu. Çünkü ünlü bir şarkıcının yaşamını anlatan filmde eski manken eşi onu terkettiğinden birçok sahnede tek başına ve arabesk şarkılarıyla görülüyordu. Böylece başında tanışma, ortasında kavga, sonunda da ayrılma sahnelerinde Oya Aydoğan ile beraber olan Orhan Gencebay yatak ve aşk sahnelerini de ortadan kaldırmış oluyordu.
İşte, Gencebay kurallarıyla dolu bir film daha. Kendi yaşamı olmasa da filmde kendi adını kullandığı ve Sevim Emre'nin uyarılarını kulağında çınlattığı için oldukça dikkatli davranan Orhan Gencebay bilmeden Oya Aydoğan’a da derin bir "oh" çektirmiş oldu. Çünkü sinema dünyasına girdiğinden beri yataktan çıkamayan Oya Aydoğan ilk kez yatak sahnelerinden uzak bir senaryo ile karşı karşıya. Ancak sevinsin mi üzülsün mü bilemiyor. Zira dişiliğini kullanamadığı için ilk kez sadece sanatçılık gücüne sığınacak ve oyunculuk şansını kaybetme veya kazanma pahasına kullanacak...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deniz Gökçer Tercihini Yaptı

TİYATROYLA pek fazla içli dışlı değilseniz bile muhakkak Deniz Gökçer adını duymuşluğunuz vardır. Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçer ’le, aynı tiyatronun sanatçılarından Mediha Gökçer'in kızlarıdır Deniz Gökçer. Ne yalan söylemeli, geçen gün Acar Filim platosunda karşı karşıya gelip tanıştırılıncaya kadar, benim de kendisi hakkındaki bilgim bundan fazla değildi. Pek onun «Genel müdürün kızı olmaktan öte» iyi bir tiyatro artisti, sözü edilir, hesaba katılır bir sanatçı olduğunu duymuşluğum: «Andromak» ta, «Damdaki Kemancı» da, «Bir Bardak Su» seyretmişliğim vardı. Platoda, iki plan arasında tanıştırıldık Deniz Gökçer'le. El sıkıştık, kenardaki iki sandalyeye oturup konuşmaya başladık. 1945 yılında, Ankara'da doğmuş Deniz Gökçer... Önce Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'ne gitmiş, orada 6 yıl okumuş. Sonra şiddetli bir «lumba go» onu Bale Bölümünden ayrılmaya mecbur etmiş. Bunun üzerine yeniden imtihanlara girmiş Deniz Gökçer, bölüm değiştirip Devlet Konse

Deniz Gökçer Tercihini Yaptı

TİYATROYLA pek fazla içli dışlı değilseniz bile muhakkak Deniz Gökçer adını duymuşluğunuz vardır. Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçer’le, aynı tiyatronun sanatçılarından Mediha Gökçer'in kızlarıdır Deniz Gökçer. Ne yalan söylemeli, geçen gün Acar Filim platosunda karşı karşıya gelip tanıştırılıncaya kadar, benim de kendisi hakkındaki bilgim bundan fazla değildi. Pek onun «Genel müdürün kızı olmaktan öte» iyi bir tiyatro artisti, sözü edilir, hesaba katılır bir sanatçı olduğunu duymuşluğum: «Andromak» ta, «Damdaki Kemancı» da, «Bir Bardak Su» seyretmişliğim vardı. Platoda, iki plan arasında tanıştırıldık Deniz Gökçer'le. El sıkıştık, kenardaki iki sandalyeye oturup konuşmaya başladık. 1945 yılında, Ankara'da doğmuş Deniz Gökçer... Önce Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'ne gitmiş, orada 6 yıl okumuş. Sonra şiddetli bir «lumba go» onu Bale Bölümünden ayrılmaya mecbur etmiş. Bunun üzerine yeniden imtihanlara girmiş Deniz Gökçer, bölüm değiştirip Devlet Konser

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Şey Dergisi’nin 1984 Tarihli 29. Sayısı

https://www.tozlumagazin.net

Nilüfer'in Kara Lekesi

Tüm çıplaklığıyla bilinmeyen bir olay hakkında konuşmak ve kişiler hakkında suçlamalarda bulunmak yanlış hir harekettir... 14 Nisan 1981 tarihinde resmen boşanmaya karar veren Nilüfer ve Yeşil Giresunlu arasındaki sürtüşmeler de, sonunda bu olayın kahramanlarına koca bir «Kara leke» sürüverdi. Yeşil Giresunlu'nun basına yaptığı açıklamalar oldukça ilginç ve bir o kadar da düşündürücü idi. Giresunlu aynen şöyle diyordu: «Nilüfer'in bir buçuk yıldan bu yana Mehmet Kölük adlı kişiyle ilişkisi vardır.» KADIN KADINA BİR SOHBET Bu olay hakkındaki gerçekleri bulmak için genç sanatçının evine giderek kadın kadına konuşmak istedim. Etiler'deki evinde beni annesi karşıladı... O da üzgün, o da çaresizdi. Bunca yıl büyütüp gözünün içine baktığı kızının «ihanet»le damgalanmasını hazmedemiyordu.. «Kızım sanatçı ama biz mazbut bir aileyiz. Ben dul kaldığım zaman Nilüfer henüz 9 yaşındaydı. Onu bugünlere getirene kadar neler çektim. Üç yaşında astıma yakalandı, yıllarca tedavi