Ana içeriğe atla

Üniseksi Çocuklarıyla Yaşıyor

Yıllardır yerini koruyan üniseks modasına Mahmut Tezcan’ı kandırıp bir türlü ayak uyduramayan Müşerref Tezcan çareyi oğullarında buldu. Flashdance’in önderliğiyle erkek tam da olsa kadınlarda son derece çekicilik yaratan papyonu boynundan çıkarmayan sanatçı böylece oğullarıyla üniseksi de yaşamış oluyor...Flashdance'in önderliğinde hanımlar kendilerine yakışan bir giyim tarzı daha buldular. Gittikçe kadınlaşan modaya karşın, büyük ceketler içine giydikleri minik yakalı gömleklere papyon takarak erkek tarzında da olsa çekici bir hava yaratan yepyeni bir akım hızla yayıldı. Bu akımdan ilk kısmetini alanlardan biri de Müşerref Tezcan oldu. Hem de yıllardır içinde yaşattığı büyük bir özlemin acısını çıkarırcasına gardırabonu papyonlarla dolduruverdi.
Peki neydi özlemi? Sık sık değişen saç stilinden ve üzerinde iki kez görülemeyen elbiselerden de anlaşılacağı gibi,sanatçının en büyük tutkusu modayı yakından takip etmektir. Gel gelelim yıllardır yerini koruyan bir moda olayına ayak uyduramayışının özlemi vardı içinde. Karı-koca bir örnek giyerek geçekleştirilen üniseksi benimsemiş olmasına rağmen, Mahmut Tezcan'ı bir türlü ikna edemeyen Müşerref Tezcan onun ''Çocuk gibi'' deyiminin altında ezilip, kalmıştı. Üniseks çiftler görünce hayran hayran bakan sanatçı ne var ki hiçbir zaman yaşamayacağını zannettiği düşlerine kavuşabilmenin sevincini yaşıyor şimdi...
Evet, kocasıyla değil ama, delikanlılığa aday oğullarıyla hem üniseksi hem de flashdance modasını yakından izleyebiliyor. İbrahim ve Tezhan'ın yaşlarına göre giyinmekten pek hoşlanmamaları da düne kadar sanatçıyı üzerken, bugün mutlu ediyor. Çünkü ana ve oğullar aynanın karşısına geçip üçü birden ceketlerini papyonlarını düzeltiyor ve birbirlerine sağladıkları uyumu seyrederek zevk duyuyorlar. Ancak Müşerref Tezcan bir davet olduğu zaman çok şık olmasına rağmen papyonlu giysilerini bir kenara bırakıp kocasının eski zevkine göre giyinerek gidiyor... Bunu da kocasının oğullarını gördükten sonra papyon takmak istemesini önleyici bir ceza olarak niteliyor...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deniz Gökçer Tercihini Yaptı

TİYATROYLA pek fazla içli dışlı değilseniz bile muhakkak Deniz Gökçer adını duymuşluğunuz vardır. Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçer ’le, aynı tiyatronun sanatçılarından Mediha Gökçer'in kızlarıdır Deniz Gökçer. Ne yalan söylemeli, geçen gün Acar Filim platosunda karşı karşıya gelip tanıştırılıncaya kadar, benim de kendisi hakkındaki bilgim bundan fazla değildi. Pek onun «Genel müdürün kızı olmaktan öte» iyi bir tiyatro artisti, sözü edilir, hesaba katılır bir sanatçı olduğunu duymuşluğum: «Andromak» ta, «Damdaki Kemancı» da, «Bir Bardak Su» seyretmişliğim vardı. Platoda, iki plan arasında tanıştırıldık Deniz Gökçer'le. El sıkıştık, kenardaki iki sandalyeye oturup konuşmaya başladık. 1945 yılında, Ankara'da doğmuş Deniz Gökçer... Önce Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'ne gitmiş, orada 6 yıl okumuş. Sonra şiddetli bir «lumba go» onu Bale Bölümünden ayrılmaya mecbur etmiş. Bunun üzerine yeniden imtihanlara girmiş Deniz Gökçer, bölüm değiştirip Devlet Konse

Deniz Gökçer Tercihini Yaptı

TİYATROYLA pek fazla içli dışlı değilseniz bile muhakkak Deniz Gökçer adını duymuşluğunuz vardır. Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçer’le, aynı tiyatronun sanatçılarından Mediha Gökçer'in kızlarıdır Deniz Gökçer. Ne yalan söylemeli, geçen gün Acar Filim platosunda karşı karşıya gelip tanıştırılıncaya kadar, benim de kendisi hakkındaki bilgim bundan fazla değildi. Pek onun «Genel müdürün kızı olmaktan öte» iyi bir tiyatro artisti, sözü edilir, hesaba katılır bir sanatçı olduğunu duymuşluğum: «Andromak» ta, «Damdaki Kemancı» da, «Bir Bardak Su» seyretmişliğim vardı. Platoda, iki plan arasında tanıştırıldık Deniz Gökçer'le. El sıkıştık, kenardaki iki sandalyeye oturup konuşmaya başladık. 1945 yılında, Ankara'da doğmuş Deniz Gökçer... Önce Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'ne gitmiş, orada 6 yıl okumuş. Sonra şiddetli bir «lumba go» onu Bale Bölümünden ayrılmaya mecbur etmiş. Bunun üzerine yeniden imtihanlara girmiş Deniz Gökçer, bölüm değiştirip Devlet Konser

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Şey Dergisi’nin 1984 Tarihli 29. Sayısı

https://www.tozlumagazin.net

Nilüfer'in Kara Lekesi

Tüm çıplaklığıyla bilinmeyen bir olay hakkında konuşmak ve kişiler hakkında suçlamalarda bulunmak yanlış hir harekettir... 14 Nisan 1981 tarihinde resmen boşanmaya karar veren Nilüfer ve Yeşil Giresunlu arasındaki sürtüşmeler de, sonunda bu olayın kahramanlarına koca bir «Kara leke» sürüverdi. Yeşil Giresunlu'nun basına yaptığı açıklamalar oldukça ilginç ve bir o kadar da düşündürücü idi. Giresunlu aynen şöyle diyordu: «Nilüfer'in bir buçuk yıldan bu yana Mehmet Kölük adlı kişiyle ilişkisi vardır.» KADIN KADINA BİR SOHBET Bu olay hakkındaki gerçekleri bulmak için genç sanatçının evine giderek kadın kadına konuşmak istedim. Etiler'deki evinde beni annesi karşıladı... O da üzgün, o da çaresizdi. Bunca yıl büyütüp gözünün içine baktığı kızının «ihanet»le damgalanmasını hazmedemiyordu.. «Kızım sanatçı ama biz mazbut bir aileyiz. Ben dul kaldığım zaman Nilüfer henüz 9 yaşındaydı. Onu bugünlere getirene kadar neler çektim. Üç yaşında astıma yakalandı, yıllarca tedavi