Ana içeriğe atla

Meral Orhonsay'ın Öfkeli Aşığı

İçinde bulunduğumuz 1984 yılı ünlü sanatçı Meral Orhonsay'a hiç de uğurlu gelmedi... ''Sorunlardan bu yıl rahat bir gün geçiremedim'' diyen sanatçı hala eski aşığının oyunlarıyla uğraşıyor... Önce Gayrettepe'deki evini haczettiren öfkeli aşık, son olarak güzel sanatçının arabasına da haciz koydurdu... Sanatçının arabasını kurtarabilmesi için tek çare borçlarını ödemesi... Ama para nerede?.. Çünkü sevgilisi, Mersin İcra Dairesi'ne başvurarak sanatçının paralarına el konulması için bir çok film teklifine ihtarname çekmiş...
Başına gelen bunca olaydan sonra çareyi yeni bir eve taşınmakta bulan Meral Orhonsay, şimdi herkesten kaçıyor, yeni evinin adresini en yakın arkadaşlarına bile vermekten kaçınıyor...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zerrin Egeliler'e Sahne İçin İzin Çıkmadı

Bazen insanın geçmişte yaptıktan bir gün başına umulmadık işler açabildiği gibi yıllar sonra "tehlikeli" damgasını bile vurdurabiliyor. Tıpkı bir zamanlar üst üste çevirdiği seks filmlerinin daha sonra video şirketleri tarafından "miki filmi" adıyla piyasaya sürülmesi sonucunda başoyuncu olarak geçtiğimiz günlerde İzmir’de önce gözaltına alınan, daha sonra da salıverilen Zerrin Egeliler ’e olduğu gibi. Bu olaydan sonra Ankara’da bir pavyonda çalışan Zerrin Egeliler ardından Taylan Gece Kulübü’nden aldığı teklif üzerine Bursa’ya gitti ve çalışma izni almak için de Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdu. Ne var ki, eski seks yıldızının çalışma isteği Emniyet Müdürlüğü tarafından "her an fuhuş yapabilir ve seks filmi çevirebilir" gerekçesiyle geri çevrildi. Bu varsayımlı gerekçe üstüne bu defa valiliğe başvuran Zerrin Egeliler valiliğin özel izniyle ancak bir gece sahneye çıkabildi ama yine de sonunda apar topar Bursa’dan kovuldu. (diğer haberler için aşağ...

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...

Nükhet Duru'nun Çıplaklığı Başına Dert Oldu

ARTIK Nükhet Duru gecede 3-4 yerde sahneye çıkan bir uvertürdür. Repertuvarına daha bir dikkat eder; saçına, giyimine, hareketlerine daha bir özen göstermeye gayret eder. Bu arada Yeşilçam'dan da film teklifleri gelmektedir. Ve yıl 1970'tir. Ayhan Işık, Bahar Erdeniz ve Yusuf Sezgin 'in başrolleri paylaşacakları bir filmin hazırlıkları yapılmakta ve bu filme bir kadın oyuncu aranmaktadır. Ve Nükhet Duru adında karar verir yapımcılar. O günleri de şöyle anlatır Duru: «Bir gün çalıştığım gazinonun kulisine bir prodüksiyon amiri geldi. 'Nükhet Hanım hikaye tam size göre, Ayhan Işık'la oynayacaksınız' dedi. «Ben 'Oynayamam, imkanı yok' dedim. Adam 'Neden?' diye sordu. «'Zaten gecede üç dört yerde sahneye çıkıyorum. Gündüzleri de uyuyorum filmi ne zaman çekeceğiz. Film çekmeye zamanım mı var?' dedim. «'Biz çekim saatlerini sizin boş saatlerinize göre ayarlarız' dedi adam. «Sonra çekimler başladı. Ben ne filmin adını b...

Fatma Girik'in Çıplaklıktaki Cömertliği

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi sinemaya da muhtelif yollardan gelinir; gelenlerin çoğu şöhret olup bol paraya kavuşma hayalini içlerinde bir virüs olarak taşıyarak silinip kaybolurlar, bir kısmı daha ilk edimini attığında önündeki bütün kapıları ardına kadar açık bulup zahmetsizce merdivenleri tırmanır; kimi dert çeker, çile çeker ama, direnir, şansını bekar. Şans günün birinde ona gülünce her şey birden ışıldar, şan, şöhret, para, hayranlar onun olur... Fatma Girik’i hangi sınıfa sokabilirsiniz. Bize kalırsa bu klasik sınıflamanın dışındadır Yeşilçam’ın mavi gözlü, açık sözlü Fato’su... Dışındadır, çünkü o şöhret olmak için çile çekmemiştir. Evet, sinemaya figüranlıkla başlamış, «Günahkar Baba» da, «Beş Hasta Var» da figüranlık yapmıştır, ama birden başrole fırlamış ve bir daha oradan aşağıya inmemiştir. Ama ne var, biliyor musunuz? Fatma Girik 'in asıl çilesi o zaman başlamıştır. Yeşilçam'da kadın yıldız öpüşmez, soyunmaz, makyajsız kamera karşısına geçmez, İstanb...