Sahnelerin
şöhreti sönmeyen solistlerinden Nihal Köknar olgun yaşına
rağmen diri güzelliğinden birşey kaybetmediğini her fırsatta
gösteriyor.
Joan Collins’in başrolünü oynadığı film dünya sinemalarında
gösterildikten dört yıl sonra ülkemizde vizyona girmesine rağmen
büyük ilgi görmüştü. Bir diskotek kraliçesinin özgür seks
yaşamını konu eden filmin Avrupa sinemalarında gösterildiği
sırada uyanık modacılar ilginç çizgilerle ''fahişe"
modasını çıkardılar. Hatta İtalyan modacılar daha da ileri
giderek "Namuslu aile kadınlarını fahişelerden ayırt
edebilmek için açik saçık ve de frapan giysileri piyasaya
sürdüklerini'' açıklayıp kiliseye karşı da kendini savundular.
Genelde bir yıl geriden takip ettiğimiz giyim modasındaki
''fahişe'' çizgisi ne yazık ki, Türkiye de tutmadı. Üstelik
Joan Collins’in büyük yankı uyandıran filminin ülkemizde
haftalarca oynamasına ragmen. Bu fahişe modasını yüksek
sosyetenin frapan kadınları kıyafet balolarında uygulayabilirken
gazino sahnelerinin kıdemli solistlerinden Nihal Köknar
ise günlük yaşantısında çok benimsedi. Evet, şaşırdınız
değıl mi? Olgun yaşına rağmen güzelliğini koruyan Nihal Köknar
güpegündüz İstanbul’un en işlek caddelerinde ''fahişe''
giysileriyle dolaşırken sanki bir şeyler ıspatlamak çabasında
idi.
Süper
mini eteginin üstüne takıp takıştıran, yüzüne sürüp
sürüştüren Nihal Köknar’a bir bakan bir daha bakıyor. Daha
doğrusu böylesine bir kadını görmeyen de ya aşırı miyop ya da
kör olabilirdi. Neden böyle ilgi çekmek çabasını gösterdiğini
sorduğumuzda Nihal Köknar’dan ilginç bir yanıt aldık:
''Benim
giysilerimin hepsi orijinal. Avrupa’da hayli salgın olan fahişe
modasının en çılgın çizgileri. Herkes bir modanın öncüsü
oluyor, ben niye olmayayım diye düşündüm. Üstelik vücudum da
müsait.'' İstanbul’un en işlek caddelerinde dolaşan Nihal
Köknar’ı kendi halinde bırakırken biraz düşündük. Acaba
gerçekten moda öncüsü mü olmak istiyordu, yoksa kendi değimiyle
en gencine ''beş çekeceğini'' mi gösteriyordu?..(diğer haberler
için aşağıdakilinke tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder