Ana içeriğe atla

Şıklık Yarışına Serpil Nur'da Katıldı

Bir süre önce modacılar tarafından “En şık giyinen assolist” olarak seçilen Gönül Yazar'ı bu şıklık yarışında pek tek bırakmak niyetinde değil Serpil Nur... Gerek sahnede, gerekse özel yaşamında şıklığının herkesçe bilindiğini söyleyen genç sanatçı bu konuda bir hayli de iddialı...
Sanatçıların giyimlerine kuşamlarına ödedikleri büyük paraları artık bilmeyen yok... Bunun bir yarış olduğunu da... Ama gazino piyasasında avuç dolusu paralar ödedikleri halde bir türlü şık olamayanlar da herkesin malumu...
Hatırlarsanız “Ünlüleri Giydirenler” isimli yazı dizimizde yer alan modacıların hemen hemen hepsinin oybirliği ile Gönül Yazar “En şık giyinen sanatçı” seçilmişti...
Sahne tuvaletinden tutun da, günlük elbisesi ve yatak odasında giydiği geceliğe kadar Gönül Yazar şıklık listesini bir numaralı kadınıydı... Kadınıydı diyoruz, çünkü Gönül Yazar'ın ünvanına bir ortak çıktı... Genç şarkıcı Serpil Nur...
Serpil Nur, belki Gönül Yazar kadar ünlü değil ama o da gerek sahnedeki gerekse özel yaşamındaki şıklığı ile bu ünvanı paylaşmak istiyor...
Bir sanatçının pahalı ve en güzel giysileri giymesi önemli değil, önemli olan o giydiklerini taşıyabilmesidir. Kadın işte o zaman şık olur... Gönül Yazar için şık diyorlar... Tabii onun şöhreti büyük olduğu için gözle görülüyor... Bunu diyenler, gelsinler bir de beni görsünler” diyen Serpil Nur, bu tekzibini aynı zamanda Gönül Yazar'a ithaf ediyor...
Sahnede kendisini izleyenlerin “Bir assolistten daha güzel ve şık giyiniyor” dediklerini söyleyen genç şarkıcı ayrıca, gittiği her yerde de şıklığından bahsedildiğini, hal böyle olunca da, göğsünü kabarta kabarta Gönül Yazar’ın ünvanına ortak olabileceğini belirtiyor.
Görünüş çok önemli... Şarkıcı ister sahnede, isterse özel hayatında ilk önce göze hitab eder” fikrini savunan Serpil Nur, ilk önce göze hitab etmeyi amaçladığından, hep güzel, pahalı ve kaliteli giysilere dünyanın parasını ödüyormuş... Ehh, buna bir de güzel fiziğini eklerseniz, “Nur'lu tekzibi” gündeme koyma veya koymama kararı da size kalıyor...(diğer haberler için aşağıdaki line tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şey Dergisi’nin 1984 Tarihli 29. Sayısı

https://www.tozlumagazin.net

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Murat Soydan Çabuk Unuttu

Murat Soydan ile Ankaralı flörtü Tanju Moltay arasındaki gizli arkadaşlığı bugüne kadar hiçbir gazete ve mecmuada yayınlanmamış fotoğrafları ile mecmuamızın 48'inci sayısında yayınladığımız zaman şöyle bir başlık koymuştuk: «Düğüm haziranda çözülecek.» Oysa düğüm 48 sayılı mecmuamız Murat Soydan'ın eline geçtiği cuma sabahı çözüldü ve Soydan hiç görmediğimiz ve tahmin edemeyeceğimiz bir sinirlilik içinde bize aynen şunları söyledi: - «Tanju Moltay hanım ile aramdaki her şey bitmiştir. Kendisine imzaladığım fotoğrafımı mahremiyetimizi çiğneyerek mecmuanıza vermesini affedemiyorum. Bunu yapmamalıydı.» Murat Soydan'ın bu şekildeki konuşmasına pek hayret etmiştik. Acaba aylardan beri konuştuğu, mektuplar yazdığı, zaman zaman da İstanbul’da veya Ankara'da buluştuğu Tanju Moltay ile sırf o imzalı fotoğrafı mecmuamıza verdiği için mi kopmuştu? Ve böyle kırıcı konuşmuş tu, yoksa, işin içinde daha başka şeyler de var mıydı? GÜLER SAMURAY ADI ORTAYA ÇIKINCA... Ge

Ceyhan Cem'den Büyük İddia

Selçuk Ural'la beraberliğimiz 1966 Aralık ayında başladı. Daha önce de arkadaştık ama, sadece gezip tozuyorduk. Ne o bana, ne ben ona karışırdık. Bir gün bana Bütün erkek arkadaşlarla ilgini keseceksin. Filmleri bırakacaksın... Gazetecilere, artistlere selam vermiyeceksin dedi. Beni apayrı bir insan yapmak istiyordu. "Bunu zaman gösterir" diye teklifini kabul ettim. Bir arkadaşın evinde kalıyorduk. O Batı Kulüp'te çalışıyordu. Maddi vaziyetimiz iyi değildi. Arabasını satması o sıraya rastlar. Sonradan benim yüzümden sattığını söylemiştir ki, bu doğru değildir. Borcunu ödiyemediği ve şıklığa fazla düşkün olduğu için satmıştır. Bir süre sonra çalışmağa Ankara'ya gitti. Para yollıyacağını söylediği halde sözünü tutmadı... Kavgalarımız bir türlü bitmedi. Günün birinde bana evlenme teklif etti. "Birbirimizi tanımıyoruz... Daha ileride" dedim. Kurtuluş’ta bir ev tuttuk.Bütün istediklerimi almağa başladı. Israrla benden çocuk istiyordu."Gözü, duda

Rıza Silahlıpoda'nın Büyük Aşkı

RIZA Silahlıpoda ile Serap Taşdemiroğlu, ilk kez dört yıl önce İzmir’de tanışmışlardı. Dört yıl sonra yine bir nisan akşamı da aşkları ortaya çıktı. Serap Taşdemiroğlu «Rıza ile bir arkadaş toplantısında tanıştık. Son ra arkadaşlığımız hiç eksilmeden bugüne kadar geldi» derken, Rıza Silahlıpoda da sevgilisinin gözlerinin içine bakarak şunları söylüyor: «Başımdan iki nikah, bir de nişan geçti. Ancak hiçbir zaman aradığım mutluluğu bulamadım. Ve dört yıl önce tanıştığım Serap’ta buldum gerçek dostluğu... Arkadaşlığımız gün geçtikçe sevgiye ve aşka dönüştü. Ama bir süre evlenmeyi düşünmüyoruz.» İstanbul’da tekrar sahneye çıkacak olan Rıza Silahlıpoda bu arada bir longplay dolduracak... Sanatçı İstanbul’da sevgilisi ile dinleniyor ve longplayının hazırlıklarını sürdürüyor. Rıza Silahlıpoda daha önce Sevda Karaca ile evlenmiş, şiddetli geçimsizlik yüzünden ayrılmış, şarkıcı Nilüfer ile de nişanlanıp kavgalı gürültülü bir şekilde nikah masasına gitmeden yollarını ayırmıştı. Rız