Bursa
Çelik Palas Oteli’nde yeni senenin ilk gazino çalışmalarını
birlikte tamamlayan Nihal Arda ile Mehtap Ar’ın içtikleri su bile
ayrı gitmiyor. İskender kebabından, kestane şekerine,
ılıcalarından kayak merkezlerine kadar Bursa'da herşeyden
nasiplerini alan iki arkadaşın tek bir sıkıntısı var. O da
sevgililerinden uzak kalmaları. İşte geçtiğimiz gece bu özlem
acısına neşeli bir espri bulan Nihal Arda, Mehtap Ar’ın
sevgilisi Arif’in her zaman ki kullandığı losyondan bol bol
sürünüp, Mehtap Ar’ın yanına erkeksi bir sesle yaklaşıverdi.
Bir anda şaşıran Mehtap Ar daha sonra espriyi kavrayınca Nihal
Arda’yı tuttuğu gibi kucağına oturttu "Ah anam benim.
Tıpkı Arif kokuyorsun" diye sıkıştırmaya kalkınca da
yaptığı şakanın dönüp dolaşıp kendisini bulduğunu anlayan
Nihal Arda, Ar’ın elinden zar zor kendisini kurtarabildi... (diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)
1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...
Yorumlar
Yorum Gönder