Ana içeriğe atla

Meral Zeren Sorularımıza Yanıt Verdi

Meral Zeren diyor ki:
"Sekste erkeğin her istediğine karşılık veririm''
* Kim mastürbasyon yapmadım derse yalan söylemiş olur...
    * Erkek bana hayran olmalı ve jesti de sevmeli ki, beraber olabileyim...
    * Bekaretimi Selami Şahin’le kaybettim. O zaman biraz üzülmüştüm...
    * İnsan yaşamında cinsel ilişki birinci sırada yer alır, vücudumuzu yönetir...

- Bir sanatçı olarak evlilik olayı hakkında ne düşünüyorsunuz?
- “12 yaşından beri sanatçıyım ve yaklaşık 12 yıllık da sanat yaşamım var. Kolay kolay evlenebileceğim bir erkekle daha karşılaşmadım Bence iyi bir yarın düşünen sanatçı için evlilik engel teşkil eder.”
- Sizce imam nikahı nedir? Bugüne kadar bir erkekle imam nikahı kıydırdınız mı?
- “İmam nikahı bence dinimizde çok önemli ve geçerli bir nikahtır. Ben bir kere dini nikahla evlendim. Evlendiğim kişinin ailesi çok sofu bir aile idi ve nikahsız beraberliğe karşıydı. O kişi de nişanlım Selami Şahin’di...”
- Peki resmi nikah olmadan çocuk doğurabilir misiniz?
- “İşte ona kesinlikle karşıyım. Annesiz babasız büyümenin ne olduğunu bildiğim için evlilik dışı çocuk yapmayı kesinlikle düşünmüyorum. Resmi nikahlı iyi bir evliliğin ürünü olan bir çocuk isterim. Zaten evliliği de çocuk istediğim zaman düşünürüm.”
- Evliliklerde ya da evlilik dışı beraberliklerde erkeğin aile reisi olması doğru mu?
- “Zaten benim evliliği geciktirmemdeki kastım erkeğe olan saygımdan ileri geliyor. Çalışan bir kadının, özellikle de sanatçının evlilik yapması çok zor bir olay. Basında çeşitli hedeflere maruz kalınıyor, bundan ötürü kıskançlıklar, geçimsizlikler başlıyor. Bunun için seçeceğim erkek öyle biri olmalıdır ki, onun uğruna sanatı ikinci plana alabilmeliyim. Bu da erkeğe büyük sorumluluklar yüklüyor.”
- Aşkı tanımlar mısınız bize?
- “Benim için aşk, o kişiyi bir görüşte unutamamak ve uzun süre tesirinde kalmak, devamlı o kişiyi istemek. Ama aynı şekilde de aşk geçicidir, kalıcı olan sevgidir.”
- Şu an aşık mısınız?
- “Hayır.”
- Bugüne kadar kaç erkekle beraberliğiniz oldu ve bunlardan kaç tanesine aşık oldunuz?
- “Benim hayatımda yer alan erkek sayısı 4 - 5’i geçmez. Bunların içinde çok sevdiğim bir kişi olmuştu. Selami Şahin’di. 4,5 senelik bir beraberliğimiz olmuştu. Ondan sonra tekrar çok ilgi duyduğum ve ismini veremeyeceğim bir işadamı arkadaşım oldu. Ona da daha başka türlü hisler besledim. Onun haricinde diğerleri hoşlandığım kişiler oldu. Hayatımda hiçbir zaman kendimi kaybedecek kadar aşık olduğumu hatırlamıyorum. Her zaman için mantığım ağır bastı.”
- “Selami Şahin’le imam nikahlıydınız. Hiç kürtaj oldunuz mu Meral hanım?
- “Hayır, hiç kürtaj olmadım. Yalnız bir ara çok ağır bir kanama geçirmiştim. Belki de düşük olabilir. Ondan sonra böyle bir durum olmadı, olmamasına da çalıştım. Çünkü dediğim gibi henüz çocuk yapmayı düşünmüyorum.”
- İlk kez öpüşmeniz sizde ne gibi bir etki yapmıştı?
- “Beni çok heyecanlandırmıştı. Bir hafta hep o anı hatırlamıştım. İlkokul sıralarıydı, çok mutlu olmuştum.”
- Karşı cinsten ya da bağlanacağınız kişiden neler beklersiniz?
- “Herşeyden önce bana hayran olmasını beni bütün kadınlardan çekici bulmasını isterim. Ve onu düşündüğüm zaman içimde hiçbir zaman şüpheye yer olmamalı. Beni beğenmeli, arzu etmeli, sevmeli, her hareketimden ne istediğimi anlayabilmeli. Ve tabii jest seven, nazik, kibar bir erkek olmalı.”
- Evlilik dışı ilişkilere ne diyorsunuz? Siz böyle bir ilişkiye girer misiniz?
- “Bugün "Karıma ihanet etmiyorum'' diyen erkek yalan söylemiş olur ve ben buna kesinlikle inanmıyorum. Ben genel olarak beraber olduğum kişileri bekar olarak seçerim ama büyük konuşmak da istemem tabii. İnsanın hayatta nelerle karşılaşacağı hiç belli olmaz. Bir bakarsınız günün birinde evli bir erkeğe de aşık olabilirim.”
- Birlikte olduğunuz erkek sizi aldatırsa ne yaparsınız?
- “Bunu öğrendiğim zaman içimde ona karşı bir soğukluk belirir. Ve belki bir sefer affetsem bile ikincisini asla affetmem. Tabii ki, toplumumuzda erkeğin elinin kiridir, yıkayınca geçer gider diye birtakım alışılagelmiş laflar vardır biliyorsunuz. Ama ben erkekle kadının eşit olmasından yanayım.”
- Kendinizi güzel buluyor musunuz?
- “İnsanın kendi kendini beğenmesi biraz tuhaf olacak ama kendimi çirkin bulmuyorum. Fakat kendimi değişik buluyorum diğer kadınlardan.”
- Sanat yaşamınızda adınızı duyurmanızın güzel bir kadın olmanızla ilgisi var mı?
- “Var tabii, var... Yalnız bir de benim sanatı çok sevmemden ileri gelen bir istekle başarı kazandım. Tabii bunda fiziğin de önemi var.”
- Karşı cinsle ilişkilerinizde nasıl bir izlenim bırakmayı istersiniz?
- “Beni hep iyi olarak hatırlamasını isterim her konuda.”
- İnsan yaşamında cinsel ilişkilerin yeri ve önemi nedir sizce?
- “Bence birinci sırada yer alır. Vücudumuzu yöneten en önemli hislerden biridir.”
- Peki cinsellik konusunda ilk deneyiminiz ne zaman ve nasıl oldu?
- “İlkokul sıralarında oldu ama fazla ileri gitmedim. 11 yaşında falandım. Öpüşmek, koklaşmak gibi.”
- Bekaretinizi kiminle kaybettiniz? Bu sizde ne gibi etkiler yaptı?
- “Nişanlımla... Bir hafta devamlı ağlamıştım.”
- Sevinçten mi, üzüntüden mi?
- “Resmen evlenmeden olduğu için bende biraz üzüntü yaratmıştı. Benim isteğim evlendiğim erkeğe verebilmekti bunu. Ki, Selami’yle evlenmeyi düşünüyorduk ama olmadı. Ondan sonra birtakım konularda anlaşamadık.”
- İlk büyük aşkı tattığınız Selami Şahin’in Bülent Ersoy’la olan ilişkisi yazıldı çizildi. Siz de bunu gazetemizin olayı olan Cesur Konuk’ta doğrulamıştınız. Bu sizde ne gibi duygular uyandırmıştı?
- “Cesur Konuk’tan sonra Selami’yle konuştuk birkaç kez. Her seferinde de yalanladı. Ve benim içimde halen bir şüphe var. Çünkü Bülent Ersoy tuttuğunu koparan bir kişidir. Ve ben Selami’den çok Bülent Ersoy’a inanıyorum. Bendeki etkisi zaten ayrılığımıza sebep olmuştu. Zaten aramızda kavgalar başlamıştı. Bülent Ersoy olayı da tuz - biber ekti.”
- Bir sanatçı olarak çok sevdiğiniz bir kişi için sanatınızı bırakabilir misiniz?
- “Böyle bir durum geçtiğimiz sene içinde olmuştu. 1,5 yıl kadar sanatıma ara vermiştim. Fakat istediğim evlilik olmadı. O yüzden ara vermem de hiçbir işe yaramadı. Ve bir daha da böyle bir deneyime girmek istemiyorum açıkçası.”
- Kimdi bu kişi?
- “İsmini veremem.”
- Evliliklerde ya da uzun süreli beraberliklerde, erkeğin ya da kadının doyumsuzluk sonucu ihanet olayına yönelmesini nasıl yorumluyorsunuz?
- “Bence ihaneti düşünmeye niyetleri varsa evlenmelerine gerek yok. Uzun süreli beraberliklerde ise şöyle. Birliktedirler ama haftada bir buluşurlar. Tabii ki, o zaman kadının hayatında başka kişiler olabilir. Yani gözünün önünde bulundurmadıktan sonra, her an beraber olamadıktan sonra olabilir diyorum ama bu tabii ki, biraz da sevginin derecesine bağlı. Ben böyle birşey şahsen yapmam.”
- Kadın ya da erkeğin karşı cinsten bir arkadaşı olmadığı zaman mastürbasyon olayına yönelmesi toplumumuzca çirkin olarak niteleniyor. Siz ne dersiniz?
- “Bunu yapan bir kişi bence sağlıklı değildir. Yani karşılıklı iki cins birbirlerine ilgi duymayıp da bunu düşünürse, yaparsa onlar benim gözüme ne tam kadın ne de tam erkek görünmezler. Ve normal de sayılmazlar. Buna karşıyım. Yalnız belki 18 yaşına kadar olabilir. Malum, hepimizde olmuş olan şeylerdir. Kim yapmadım derse yalan söylemiş olur.”
- Homoseksüel arkadaşlarınız var mı? Onlarla ilişkileriniz nasıl?
- “Toplumumuzda sanatçılarıda içine alan bir grup teşkil ediyorlar. Aynı şekilde işadamı olanlar var. Yani her meslekten kişiler var homoseksüel olan. O yüzden onlarla diyalog halinde olabiliyoruz. Tabii ki, iyi geçinmek icabediyor. Ayrıca homoseksüel olmak kalp kötülüğü anlamına gelmiyor.”
- Daha önceden aşk yaşadığınız kişiyle bugün dostane bir ilişkiye girebilir misiniz?
- “Benim en çok istediğim şey budur zaten. Bir beraberlik başlarken güzel de, bitince mi kötü oluyor? Yani ben her zaman için dost kalmayı isterim.”
- Böyle bir ilişkiye girdiğiniz zaman eski kıvılcımlar canlanmaz mı?
- “Yok canım. Aynı şey değil. Aradan çok zaman geçmiş oluyor, köprünün altından da çok sular akmış oluyor, hah hah...”
- Karşınızdaki kişiyle her konuda anlaştınız. Sıra yatak olayına geldiğinde teninizin uyuşmadığını farkettiniz. Bu durumda ne olur?
- “Bir anda biter. Kendisiyle sadece arkadaş olarak kalabileceğimizi söylerim fakat yatak ilişkimiz anında noktalanır.”
- Aşkla seks arasındaki çağrışımı kurabilir misiniz?
- “Benim için aşk onu çok arzu etmem demektir. Ki bu da seks dürtülerinden ileri gelen bir istektir muhakkak ki... Ve benim için ikisi bütünlük teşkil ediyor.”
- Toplumumuzda erkeğe göre kadında seks özgürlüğü oldukça az. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- “Ben eşitlik olmasını istiyorum.”
- En azından siz öyle davranıyorsunuz öyle mi?
- “Şimdi, öyle davranıyorum ama yapıyorum anlamına gelmez. Yani eşit olmasından yanayım. Eğer o beni enayi havasına sokarsa ben de kendisine karşılıksız kalmam. Zaten böyle de olunca araya soğukluk girer ve ayrılıkla neticelenir.”
- Sizce sekste karşı tarafın her isteğini yerine getirmek zor mu? Sapıkça gelen istekler olabilir mi?
- “Benim de arzu edebileceğim istekler olursa, istekler karşılıklı olursa tabii ki, beraberlik daha güzel bir anlam kazanır. Ve elimden geldiğince erkeğime hitap etmeye çalışırım.”
- Sizce ikili ilişkilerin gizli olarak mı kalması gerekir?
- “Eğer gizli kalmasını gerektiren birtakım şeyler varsa, hani bir söz vardır biliyorsunuz, "İbadet de gizli kabahat de'' diye, olabilir... Ama alnını açacak, rahatlıkla güzel bir beraberlikse bence gizli saklı tutulmasına hiç gerek yok.”
- Verdiğiniz cevaplar için teşekkürler Meral Zeren...
- “Ben teşekkür ederim.” (diğer haberler için aşağıdaki linke tklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nükhet Duru'nun Çıplaklığı Başına Dert Oldu

ARTIK Nükhet Duru gecede 3-4 yerde sahneye çıkan bir uvertürdür. Repertuvarına daha bir dikkat eder; saçına, giyimine, hareketlerine daha bir özen göstermeye gayret eder. Bu arada Yeşilçam'dan da film teklifleri gelmektedir. Ve yıl 1970'tir. Ayhan Işık, Bahar Erdeniz ve Yusuf Sezgin 'in başrolleri paylaşacakları bir filmin hazırlıkları yapılmakta ve bu filme bir kadın oyuncu aranmaktadır. Ve Nükhet Duru adında karar verir yapımcılar. O günleri de şöyle anlatır Duru: «Bir gün çalıştığım gazinonun kulisine bir prodüksiyon amiri geldi. 'Nükhet Hanım hikaye tam size göre, Ayhan Işık'la oynayacaksınız' dedi. «Ben 'Oynayamam, imkanı yok' dedim. Adam 'Neden?' diye sordu. «'Zaten gecede üç dört yerde sahneye çıkıyorum. Gündüzleri de uyuyorum filmi ne zaman çekeceğiz. Film çekmeye zamanım mı var?' dedim. «'Biz çekim saatlerini sizin boş saatlerinize göre ayarlarız' dedi adam. «Sonra çekimler başladı. Ben ne filmin adını b...

Selda Alkor İlk Kez Aşık Olmuş

SELDA ALKOR, yerli sinemanın belki de en talihsiz kadınıdır. «Hoppala!.. Bu da nereden çıktı?.. Katı, otomobili, bankada parası, hele hele sahnede ve perdede şöhreti olan bu kadın nasıl talihsiz olabilir?» demeyin Selda talihsizdir, aşktan yana pek talihsizdir. Bunu kendisi de bilir ve kabul eder. Nitekim Prodüktörler Cemiyetinin son yaptığı baloda, istek üzerine söylediği bir şarkıyı değiştirerek şöyle okumuştu Selda: «Ne bulduysa kaybetti Selda aşktan yana...» Selda Alkor bugün tam 26 yaşındadır. 50'den fazla filmin başrolünde oynamış ve «iyi oyuncu» olduğunu hemen herkese kabul ettirmiştir. Yeşilçam’daki ilk gerçek flörtü Tanju Gürsu. Eğer araya bazı karakediier girmemiş olsaydı, bu aşk muhakkak mutlu bir sonla bitecek, nikah memurunun önünde noktalanacaktı. Fakat nedense, bu mutlu sona ulaşmak için ikisi de pek büyük bir çaba göstermemişler, sessiz sedasız; gürültüsüz patırtısız birbirlerini terk etmişlerdi. Neden? Bugün ikisi de bu konuda konuşmamakta, sorulan bütün sor...

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...

Fatma Girik'in Çıplaklıktaki Cömertliği

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi sinemaya da muhtelif yollardan gelinir; gelenlerin çoğu şöhret olup bol paraya kavuşma hayalini içlerinde bir virüs olarak taşıyarak silinip kaybolurlar, bir kısmı daha ilk edimini attığında önündeki bütün kapıları ardına kadar açık bulup zahmetsizce merdivenleri tırmanır; kimi dert çeker, çile çeker ama, direnir, şansını bekar. Şans günün birinde ona gülünce her şey birden ışıldar, şan, şöhret, para, hayranlar onun olur... Fatma Girik’i hangi sınıfa sokabilirsiniz. Bize kalırsa bu klasik sınıflamanın dışındadır Yeşilçam’ın mavi gözlü, açık sözlü Fato’su... Dışındadır, çünkü o şöhret olmak için çile çekmemiştir. Evet, sinemaya figüranlıkla başlamış, «Günahkar Baba» da, «Beş Hasta Var» da figüranlık yapmıştır, ama birden başrole fırlamış ve bir daha oradan aşağıya inmemiştir. Ama ne var, biliyor musunuz? Fatma Girik 'in asıl çilesi o zaman başlamıştır. Yeşilçam'da kadın yıldız öpüşmez, soyunmaz, makyajsız kamera karşısına geçmez, İstanb...

Zafir Seba Bir Yuvarlakla Ayıbını Kapatacak

“ Bugüne değin hep çıplaktım, zaten şöhretimi de soyunmama borçluyum. Ama bu ne zamana kadar sürer, orası meçhul. İşte ben de bu meçhulün kurbanı olmamak ve sahnelerde kalıcı olabilmek için yepyeni bir karar aldım. Yapacağım uzunçalarla sadece çıplak olmadığımı, sanatçılık yönümün de bulunduğunu kanıtlayacağım. Tüm şöhretimin yarattığı çıplaklık imajını bu uzunçalarla başka yönlere çekeceğim gibi ayıbımı da böylece bir yuvarlak plakla kapatmış olacağım.” Evet, yakında dolduracağı bir uzunçalarla geçmişine bir anlamda set çekeceğini açıklayan Zafir Seba söylüyor bu sözleri. Hani şu gerek sahnede, gerekse fotoğraflarında daima çıplak olarak görülen ve bu nedenle de normal bir giysi ile görsek “Aaa bu o mu acaba?” diyeceğimiz çıplak şarkıcı. Çünkü kendisi şimdiye kadar dikkatleri üstüne vücudunu hiç çekinmeksizin sereserpe gözler önüne sererek çekmiş, halen de öyle sürdürmekte. Ama bundan böyle çıplaklığın uzun ömürlü olamayacağını, bir yandan yaşının geçtiğini, bir yandan da soyunma...