Ana içeriğe atla

Zeki Müren'in Motorunu Filiz Akın Aldı

Geçen hafta mecmuada çalışırken birden telefon çaldı. Açtık... Telin öbür ucunda Filiz Akın'ın eşi rejisör Türker inanoğlu vardı. Merhabalaştıktan sonra Türker İnanoğlu sadede geldi:
- «SES’te Zeki Müren'in motoru ile ilgili renkli bir röportaj çıkmıştı.» dedi. «Rica etsem, o mecmuadan bana bir tane temin edebilir misiniz?»
Önce, «Tabii, hay hay... Siz bir adam yollayın, verelim» dedik ve hemen peşinden sorduk: «Hayrola, o sayı size niçin lazım?»
- «Mecmuada resmini yayınladığınız o motoru Zeki Müren’den satın alıp Filiz'e (Filiz Akın) hediye etmek istiyorum da..»
- «Ya!.. Hayırlı olsun!..» deyip telofonu kapadık ve hemen SES cildlerini karıştırmaya başladık.. Aradığımız 14.8.1965 tarihli SES'teydi.. Mecmuanın kapağında Zeki Müren'in ve motorunun resmi vardı...
Zeki Müren bu motoru «Hep O Şarkı» adlı filmini bitirir bitirmez almıştı.. Markası Volvo Pentha'ydı. Altı beyaz, üstü maviydi. Saatte 25 deniz mili sürati vardı ve Zeki Müren motoruna «iyi günlerde kullanmak» anlamına gelen «Kıvan» adım takmıştı. Yazının sonlarında motorun Zeki Müren’e kaça mal olduğu da yazılıydı: Kılı kılına 83.000 lira..
Mecmuayı Türker İnanoğlu’na gönderdik ve iki gün sonra da neticesini öğrenmek için inanoğlu'nu aradık. Motoru satın olmış, eşine hediye etmişti.. Yalnız Filiz Akın'a hediye edilen motorda epey değişiklik yapılmıştı. Değişiklik önce fiyatta başlıyordu. 5 yıl önce Müren’in 83.000 liraya aldığı motor sahip değiştirirken ona 22.000 lira kar bırakmış, yani Türker İnanoğlu, Zeki Müren'e motor için 105.000 lira ödemişti. Ama İnanoğlu şöhretli eşine vereceği hediyenin «halihazır durumunu» yeterli görmemiş olmalı ki, 20.000 liralık bir masraf daha yapmıştı. Motorda yapılan bir değişiklik de «Kıvan» olan adının bir güzel macunlanıp boyanarak kapatılması ve yerine «Yumurcak» adının yazılmasıydı.. Evet, yaz boyunca Filiz Akın’ın kullanacağı motor Filiz Akın’ın oğlunun «sinema ismi»yle anılacak bundan sonra!
Sahip değiştiren motorla ilgili enteresan bir nokta daha: Zeki Müren «Kıvan»ı bir filmi bitirir bitirmez (Hep O Şarkı) almıştı. Buna mukabil aynı motoru yeni bir filme «Aşktan da Üstün» başladığı günlerde satıyor, alan da bunu yeni bir filme başlayan şöhretli eşine hediye ediyor. Ve ondan da enteresanı: «Aşktan da Üstün» filminde Zeki Müren’le Filiz Akın beraber oynuyorlar.

Her yaz Kanlıca’daki «baba evi»ne yazlığa giden İnanoğlu’lar için bu yazın büyük bir özelliği var: Anne Filiz Akın filim üstüne filim çeviriyor, adını hiçbir dedikoduya karıştırmadan sinemada günden güne daha iyi bir yere geliyor. Oğul, yani İlker, daha doğrusu Yumurcak çevirdiği bir filimle hasılat duvarlarını yerle bir etmiş, herkes ikinci filmini ne zaman yapacağını soruyor. Baba Türker inanoğlu İranlılarla ortak filimler yapıyor. Bunun yanısıra dalgalar içinde nazlı nazlı sallanan «Yumurcak» motoru da var bu yaz programında...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deniz Gökçer Tercihini Yaptı

TİYATROYLA pek fazla içli dışlı değilseniz bile muhakkak Deniz Gökçer adını duymuşluğunuz vardır. Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçer ’le, aynı tiyatronun sanatçılarından Mediha Gökçer'in kızlarıdır Deniz Gökçer. Ne yalan söylemeli, geçen gün Acar Filim platosunda karşı karşıya gelip tanıştırılıncaya kadar, benim de kendisi hakkındaki bilgim bundan fazla değildi. Pek onun «Genel müdürün kızı olmaktan öte» iyi bir tiyatro artisti, sözü edilir, hesaba katılır bir sanatçı olduğunu duymuşluğum: «Andromak» ta, «Damdaki Kemancı» da, «Bir Bardak Su» seyretmişliğim vardı. Platoda, iki plan arasında tanıştırıldık Deniz Gökçer'le. El sıkıştık, kenardaki iki sandalyeye oturup konuşmaya başladık. 1945 yılında, Ankara'da doğmuş Deniz Gökçer... Önce Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'ne gitmiş, orada 6 yıl okumuş. Sonra şiddetli bir «lumba go» onu Bale Bölümünden ayrılmaya mecbur etmiş. Bunun üzerine yeniden imtihanlara girmiş Deniz Gökçer, bölüm değiştirip Devlet Konse

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Şey Dergisi’nin 1984 Tarihli 29. Sayısı

https://www.tozlumagazin.net

Nilüfer'in Kara Lekesi

Tüm çıplaklığıyla bilinmeyen bir olay hakkında konuşmak ve kişiler hakkında suçlamalarda bulunmak yanlış hir harekettir... 14 Nisan 1981 tarihinde resmen boşanmaya karar veren Nilüfer ve Yeşil Giresunlu arasındaki sürtüşmeler de, sonunda bu olayın kahramanlarına koca bir «Kara leke» sürüverdi. Yeşil Giresunlu'nun basına yaptığı açıklamalar oldukça ilginç ve bir o kadar da düşündürücü idi. Giresunlu aynen şöyle diyordu: «Nilüfer'in bir buçuk yıldan bu yana Mehmet Kölük adlı kişiyle ilişkisi vardır.» KADIN KADINA BİR SOHBET Bu olay hakkındaki gerçekleri bulmak için genç sanatçının evine giderek kadın kadına konuşmak istedim. Etiler'deki evinde beni annesi karşıladı... O da üzgün, o da çaresizdi. Bunca yıl büyütüp gözünün içine baktığı kızının «ihanet»le damgalanmasını hazmedemiyordu.. «Kızım sanatçı ama biz mazbut bir aileyiz. Ben dul kaldığım zaman Nilüfer henüz 9 yaşındaydı. Onu bugünlere getirene kadar neler çektim. Üç yaşında astıma yakalandı, yıllarca tedavi

Rıza Silahlıpoda'nın Büyük Aşkı

RIZA Silahlıpoda ile Serap Taşdemiroğlu, ilk kez dört yıl önce İzmir’de tanışmışlardı. Dört yıl sonra yine bir nisan akşamı da aşkları ortaya çıktı. Serap Taşdemiroğlu «Rıza ile bir arkadaş toplantısında tanıştık. Son ra arkadaşlığımız hiç eksilmeden bugüne kadar geldi» derken, Rıza Silahlıpoda da sevgilisinin gözlerinin içine bakarak şunları söylüyor: «Başımdan iki nikah, bir de nişan geçti. Ancak hiçbir zaman aradığım mutluluğu bulamadım. Ve dört yıl önce tanıştığım Serap’ta buldum gerçek dostluğu... Arkadaşlığımız gün geçtikçe sevgiye ve aşka dönüştü. Ama bir süre evlenmeyi düşünmüyoruz.» İstanbul’da tekrar sahneye çıkacak olan Rıza Silahlıpoda bu arada bir longplay dolduracak... Sanatçı İstanbul’da sevgilisi ile dinleniyor ve longplayının hazırlıklarını sürdürüyor. Rıza Silahlıpoda daha önce Sevda Karaca ile evlenmiş, şiddetli geçimsizlik yüzünden ayrılmış, şarkıcı Nilüfer ile de nişanlanıp kavgalı gürültülü bir şekilde nikah masasına gitmeden yollarını ayırmıştı. Rız