Ana içeriğe atla

Orhan Boran Sağlığına Kavuştu

«HUZURLARINIZDA Orhan Boran...»
Yok, yok!.. O, eskidendi... Artık böyle olmayacak.
«Huzurlarınızdaaa, Orhan Boran ve eşi...» diyecek bundan sonra sunucular. Orhan Boran'ın eşi Güler, artık sahnelerde de eşinin en büyük yardımcısı olarak yandaşından ayrılmayacak.
Gerçekte bu Güler Boran'ın sahnelere ilk kez çıkışı değil. Orhan Boran'la evlendikten sonra, bundan 9 yıl önce sahneleri terkeden Güler Boran, o tarihe gelinceye kadar «Alış» soyadı ile tiyatroya 15 yıl emek vermiş, tanınmış ve başarılı bir oyuncu idi. Sahnelerden uzak geçen bu 9 yıl içersinde de mesleğinden kopmadı Güler Boran. Eşinin tüm çalışmalarında, projelerinde, monolog ve oyun metinlerinin hazırlanmasında en büyük yardımcısı ve «baş danışmanı» oldu. Ancak bu kez artık perde arkasında kalan kişi olarak değil, etiyle, kemiğiyle canlı olarak eşinin yanında yer alacak. Orhan Boran eşiyle birlikte yapacakları çalışmalara ilişkin programını şöyle anlatıyor:
«1981 kışından, 1982 sonuna kadar olan projelerin tümünde eşim de rol alacak. 9 yıl sonra benimle birlikte yeniden sahneye dönecek. Ben de onunla birlikte bu kıvancı ve neşeyi paylaşacağım. Öncelikle bir TV dizisi hazırlamayı düşünüyoruz. TRT'ci dostlar sağolsunlar uzun süredir bir programla ekranlara çıkmamı istiyorlardı. Ancak çalışmalarımın yoğunluğu, beni candan istediğim bu işten, alıkoyuyordu. Sağlık nedeni ile gazino çalışmalarımı sona erdirmem doktorlar tarafından söylenince, TV ile ilgili çalışmalarımı yoğunlaştırmaya karar verdim. Uzun zamandır üzerinde çalıştığım 'Leyleğin Ömrü' adlı projemi, TV'ye uygulanacak biçime soktum. Kasım veya aralık başında başlayacak 6-7 oyunluk bir dizi olarak düşündüğüm 'Leyleğin Ömrü'nde, benden başka, eşim, Seden Kızıltunç, Göksel Kortay, Metin Serezli, Nevra Serezli, Hadi Çaman, Asuman Arsan, Kenan Büke, Tevfik Gelenbe ve Kerem Yılmazer yer alacaklar. Ancak arkadaşların henüz bu projeden haberleri yok, kadro ancak onlarla görüştükten sonra kesinleşecek. Bu dizi TV’de gerçekleştirilen güldürü dizilerinden çok farklı bir olay olacak. Yıllardır anlattığım hayalî ailenin başından geçenleri dansla, müzikle kaynaştırıp alışılmadık bir dizi ortaya çıkaracağız. Önümüzdeki günlerde ilk üç programın senaryolarını TRT'ci arkadaşlara sunacağım.»
Orhan Boran'ın eşi Güler Boran ise, sahnelere yeniden dönme konusundaki duygularını şöyle dile getiriyor:

«9 yıl sonra sahneye çıkacağım için çok heyecanlıyım. Aradan geçen yıllar teni olgunlaştırdı. Şimdi yaşımla birlikte, tecrübelerimle de eskisinden çok daha başarılı olacağımı sanıyorum. Aslında tiyatrodan hiç kopmadım. Orhan’ın tüm çalışmalarında yanıbaşında idim.»...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nükhet Duru'nun Çıplaklığı Başına Dert Oldu

ARTIK Nükhet Duru gecede 3-4 yerde sahneye çıkan bir uvertürdür. Repertuvarına daha bir dikkat eder; saçına, giyimine, hareketlerine daha bir özen göstermeye gayret eder. Bu arada Yeşilçam'dan da film teklifleri gelmektedir. Ve yıl 1970'tir. Ayhan Işık, Bahar Erdeniz ve Yusuf Sezgin 'in başrolleri paylaşacakları bir filmin hazırlıkları yapılmakta ve bu filme bir kadın oyuncu aranmaktadır. Ve Nükhet Duru adında karar verir yapımcılar. O günleri de şöyle anlatır Duru: «Bir gün çalıştığım gazinonun kulisine bir prodüksiyon amiri geldi. 'Nükhet Hanım hikaye tam size göre, Ayhan Işık'la oynayacaksınız' dedi. «Ben 'Oynayamam, imkanı yok' dedim. Adam 'Neden?' diye sordu. «'Zaten gecede üç dört yerde sahneye çıkıyorum. Gündüzleri de uyuyorum filmi ne zaman çekeceğiz. Film çekmeye zamanım mı var?' dedim. «'Biz çekim saatlerini sizin boş saatlerinize göre ayarlarız' dedi adam. «Sonra çekimler başladı. Ben ne filmin adını b...

Selda Alkor İlk Kez Aşık Olmuş

SELDA ALKOR, yerli sinemanın belki de en talihsiz kadınıdır. «Hoppala!.. Bu da nereden çıktı?.. Katı, otomobili, bankada parası, hele hele sahnede ve perdede şöhreti olan bu kadın nasıl talihsiz olabilir?» demeyin Selda talihsizdir, aşktan yana pek talihsizdir. Bunu kendisi de bilir ve kabul eder. Nitekim Prodüktörler Cemiyetinin son yaptığı baloda, istek üzerine söylediği bir şarkıyı değiştirerek şöyle okumuştu Selda: «Ne bulduysa kaybetti Selda aşktan yana...» Selda Alkor bugün tam 26 yaşındadır. 50'den fazla filmin başrolünde oynamış ve «iyi oyuncu» olduğunu hemen herkese kabul ettirmiştir. Yeşilçam’daki ilk gerçek flörtü Tanju Gürsu. Eğer araya bazı karakediier girmemiş olsaydı, bu aşk muhakkak mutlu bir sonla bitecek, nikah memurunun önünde noktalanacaktı. Fakat nedense, bu mutlu sona ulaşmak için ikisi de pek büyük bir çaba göstermemişler, sessiz sedasız; gürültüsüz patırtısız birbirlerini terk etmişlerdi. Neden? Bugün ikisi de bu konuda konuşmamakta, sorulan bütün sor...

Turgut Özatay Evlendi

1964 yılını 1965'e bağlayan günlerdeyiz... İstanbul rıhtımına güzel bir Italyan gemisi yanaştı: «San Marco»... Gemiden çıkan turistler Istanbul'ın tarihi anıtlarını, tabiat güzellikleri görmek istiyorlar. Geminin merdivenlerinden iki İtalyan kızı iniyor. Tam o sırada Türk sinema dünyasının ünlü karakter oyuncusu Turgut Özatay da orada bir arkadaşını ziyarete gelmiş. Kızlardan İngilizce bileni Turgut'a, «Ayasofya'ya ne taraftan gidebiliriz?» dîye sordu. Turgut da bu iki turist kıza, «İsterseniz otomobilimle sizi oraya götürebilirim,» cevabını verdi. Biraz sonra üç kişi Ayasofya'nın 1500 yıllık kubbesi altında geziyordu. Genç kızlardan Cinzia Morigi adında olanı Fransızca biliyordu ve Urbino üniversitesinde felsefe doktorası yapıyordu. Cinzia, İtalya'ya gittikten sonra, pek beğendiği Turgut Özatay'a bir teşekkür mektubu yazdı. Turgut bu mektubu arkadaşı Vladimir Krasovsky'ye tercüme ettirdi. Mektuplaşma aylarca, hatta yıllarca devam etti. 1965 geçmi...

Fatma Girik'in Çıplaklıktaki Cömertliği

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi sinemaya da muhtelif yollardan gelinir; gelenlerin çoğu şöhret olup bol paraya kavuşma hayalini içlerinde bir virüs olarak taşıyarak silinip kaybolurlar, bir kısmı daha ilk edimini attığında önündeki bütün kapıları ardına kadar açık bulup zahmetsizce merdivenleri tırmanır; kimi dert çeker, çile çeker ama, direnir, şansını bekar. Şans günün birinde ona gülünce her şey birden ışıldar, şan, şöhret, para, hayranlar onun olur... Fatma Girik’i hangi sınıfa sokabilirsiniz. Bize kalırsa bu klasik sınıflamanın dışındadır Yeşilçam’ın mavi gözlü, açık sözlü Fato’su... Dışındadır, çünkü o şöhret olmak için çile çekmemiştir. Evet, sinemaya figüranlıkla başlamış, «Günahkar Baba» da, «Beş Hasta Var» da figüranlık yapmıştır, ama birden başrole fırlamış ve bir daha oradan aşağıya inmemiştir. Ama ne var, biliyor musunuz? Fatma Girik 'in asıl çilesi o zaman başlamıştır. Yeşilçam'da kadın yıldız öpüşmez, soyunmaz, makyajsız kamera karşısına geçmez, İstanb...

Turgut Akyüz Kör Kurşunun Hedefi Oldu

16 Şubat Çarşamba günü büyük bir acı yaşandı gazino dünyasında. Stardust Gece Kulübü sahibi Turgut Akyüz, Abbas Heybetli tarafından tabanca ile vurularak öldürülmüştü. Olayın nedenleri konusunda çok şey söylenmiş, iddialar arasında, gazino patronlarının Gönül Yazar'a sahne boykotu uygulama kararı aldıkları halde Turgut Akyüz'ün bu kararı hiçe saymasının olaya neden olduğu iddiası bile yer almıştı. Oysa olay gecesi gazinoya arkadaşları ile gelen Abbas Heybetli, olay sırasında söylediği şeyleri, 22 Şubat Salı günü Fatih'de yakalandıktan sonra da ileri sürmüş ve, «Yengem Muazzez Abacı'nın söylediği 'Yasemen' şarkısını o an Gönül Yazar'ın okumasına dayanamadım. Çünkü o şarkıyı yengem tanıtmıştı ve bestecisinden sonra onun sayılırdı. Bu yüzden Gönül Yazar'ı uyardım. Ama Turgut Akyüz çok sert bir şekilde müdahale etti, içkiliydim ve kendime hakim olamadım» demişti. Neden ne olursa olsun, o akşamki bir öfke her iki tarafın da acı çekmesine yetmişti so...