Ferhan Şensoy, yeniden tiyatroya ısınmaya başlayan Nurhan Damcıoğlu
ile “Hayrola Karyola” adlı oyunun bir sahnesinde... Ancak
Şensoy'un kendine özgü gülmecesi tam salona yansırken araya
giren bir reklam spotuyla kesiliverecek...
HAYROLA
KARYOLA YA DA REKLAMLARDAN BİR ÇELENK
Şu
günlerde çoğunluk Ferhan Şensoy'u “Köşe Dönücü” olarak
tanıyor, seviyor. Ama benim belleğimde Şensoy, hâlâ tiyatromuzun
unutulmazları arasına girmeyi başarmış “Şahları da
Vururlar”ın yazarı, yönetmeni, oyuncusu. Sanatçının kendi
tiyatrosunda sahnelemekte olduğu son oyunu “Hayrola Karyola”yı
izledikten sonra sezdim ki, Ferhan Şensoy adı belleğimde daha bir
süre “Şahları da Vururlar”la yanyanalığını sürdürecek.
Sanatçı gözlediğim kadarıyla yeni baş yapıtlara henüz uzakta.
Bu uzaklığı doğuran en belirgin neden ise, işin kolayına kaçma
isteği. Şensoy “Şahları da Vururlar”diki gibi izleyicisine
bilinçli güldürü sunmak yerine artık nitelikli ve nicelik
kaygılarından sıyrılarak, salt kahkaha toplamayı yeğliyor.
Tabii bizim kaygımız sanat adına tiyatro adına. Yoksa
Ortaoyuncular Küçük sahnenin pek de küçük olmayan salonunu
doldurmaya devam ediyorlar. Ama zaten Şensoy perdesini açmadan bu
oyunu tutar mı, tutmaz mı kumarını oynamaktansa işini sağlama
almayı yeğlemiş. Ve sahnede oyun sürerken seyirciye sunmak için
büyük firmalardan reklamlar almış. Hatta işi ileri götürüp
oyunu ona göre yazmış. Ağırlıkta “Mekan Yatakları” olmak
üzere “ Profilo Buzdolabı, Vestel Ferguson Televizyonu, Mudo ve
Halıfleks”in gayet ciddi tanıtımları oyun içinde mevcut.
Ticaret ve tiyatroyu ilk kez böylesine birbirine kaynamış olarak
gördüm. Şensoy alınmasın ama hiç de şirin bulamadım bu
uygulamayı!
Yedi
kişilik bir kadronun sunduğu oyunda Ferhan Şensoy ve Nurhan
Damcıoğlu'nun dışındaki oyuncuların rolleri sınırlı.
Reklamlar olmadığı zamanlarda Şensoy kendine özgü gülmecesini,
kendisine özgü zamanlamalarıyla salona ustalıkla aktarıp
kahkahaları yükseltebilir. Nurhan Damcıoğlu tiyatro sahnesine
ısınmaya başlamış Şensoy'un desteğiyle karşılıklı
oynadıkları tiplerde başarılı oluyor.
“Hayrola
Karyola”nın içeriğine de kısaca değinelim. Yoğun bir Mekan
Karyolası trafiğinin ardındaki oyunun oldukça basit bir özü
var: Taksitle karyola alıp eskiciye peşin satıp çocuklarının
okul taksidini ödemeye uğraşan bir aileyle, imkanları kısıtlı,
evlenme hazırlığı içindeki çiftin karyola almak için
verdikleri uğraş. Ve ugraşlarının boşa çıkması sonucu
evlilik yolundaki genç adamın karyola çalarken, evinde karyolası
olmayan bekçiye yakalanması. İşte tüm oyun bu! Diğer bir
deyişle “Reklamlardan Bir Çelenk!”
Ferhan
Şensoy'un kendine özgü gülmecesiyle zaman zaman renklenen tekst
reklamların aralara sıkıştırılmasıyla tüm canlılığını ne
yazık ki yitiriyor. Gülerken bir anda Profilo Buzdolabı'nın
özellikleriyle dolu bir söylevle karşılaşmak izleyiciye soğuk
duş tesiri yapıyor. Tiyatro ve reklam. Reklamlara uygur yazılmış
bir Ferhan Şensoy teksti. Şaşırdım! Tiyatrolar yaşamak için
belki büyük firmaların desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Ama bunun
da bir yolu yordamı var...(diğer haberler için aşağıdaki linke tklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder