Tanrı, Kuzey Vargın’a
artist olacak bir insanda bulunması gereken bütün nimetleri
vermiş. Boyu var, bosu var, oyun kabiliyeti var üstelik de
yakışıklı, insan bir an için düşümeden edemiyor. Herkeste
kolay kolay bulunmayan bu nimetlere sahip olan Kuzey Vargın neden
Yeşilçam'ın önde gelen artistlerinden biri olmaz da, adı daima
skandallann, dedikoduların, içine karışır? Doğrusu bu sorunun
cevabını vermek çok zor.
Türk sinemasında bir
kural vardır. Ve bu kural daima geçerli olmuştur. Aklını başına
toplamayan, kendisini iyi kullanamayan ne kadar büyük olursa olsun,
ne kadar «Ben» derse desin, böyle davranan bir artist daima
tepetaklak gitmiştir. İşte Kuzey Vargın da bu kuralın kurbanı
olarak geri geri giderken yeşil bir ışık çıkmıştır
karşısına. Bu «Karaoğlan» tipidir. Hani Ankara Meydan
Sahnesinde çalışırken kimsenin tanımadığı Kartal Tibet'i,
bugünün şöhretli ve milyoner Kartal Tibet’i yapan tip... Kuzey
Vargın nedense ayağına gelen bu kısmeti de iyi değerlendiremez.
Filim çalışmaları yapılırken sahneye çıkmaya karar verir.
Provalar, sahne kıyafetlerinin hazırlanması falan derken filim
çalışmaları aksar ve «Karaoğlan»ın prodüktörü Suat Yalaz,
Kuzey Vargın’dan şikayet etmeye başlar. Kuzey Vargın’ın o
günlerdeki müdafaası şöyledir: «Ne yapayım kardeşim, filimden
para alamıyorum ki. Hayatımı devam ettirmek için sahneye çıkmaya
mecburum. Bol ve peşin para var yeni işimde.
Kuzey Vargın bu
görüşünde belki haklıdır, ama sahnede de birtakım terslikler
yapar. Bir defasında sarhoş olarak gelir kulise. Gazinonun patronu
şahneye çıkarmak istemez, ama o ısrar eder, neticede şarkı
söylerken sahneden dinleyicilerin üzerine yuvarlanır. Sonra bazı
gazinolardan avans alır, işe gitmez. Kısacası sahnede de
sinemadaki gibi kararsız, ne yaptığını bilmeyen bir Kuzey Vargın
görürüz. Sonuç, sıfıra sıfır elde var sıfırdır.
Türkiye'de başan için
her çeşit ortam hazır olduğu halde Almanya'nın yolunu tutar
Kuzey Vargın. Fakat orada da adı 50, 60 bin marklık bir kaçakçılık
olayına karışır. Etrafta, Türkiye’ye gerisin geriye kaçtığı
yolunda dedikodular duyulur. Bu arada karısından ayrılır,
Yeşilçam’ın soyunan kadınlarından Tansu Sayın’la
nişanlanır.. Ruhi bunalımlar, dengesizlikler içindedir. Antalya
Festivali’ne bozulan sinirlerini düzeltmek için gider. Yanında
hipi tipli bir kız vardır. Ne işe, ne güce bakar, Konyaaltı
Plajmda aşk hayatı yaşar. Bu arada adı, Feraye ile dedikodulara
karışır. Oysa, o günlerde Feraye, Yeşilçam’ın en popüler
rejisörü Metin Erksan’ın flörtüdür. Bunu Kuzey Vargın da
bilmektedir.
Bugünün Kuzey
Vargın’ı sinemadan elini eteğini çekmiş durumdadır. Kadıköy
tarafındaki Belvü Gazinosu’nda son flörtü Feraye ile birlikte
sahneye çıkmaktadır. Fakat hemen söyleyelim, sahne Kuzey’e hiç
bir şey veremez.
Oysa ciddi, akıllı,
işini bilen bir Kuzey sinemada her zaman zirvede olabilirdi. Bundan
adımız gibi eminiz. Belki zaman henüz geçmemiştir. Bir dene
bakalım Kuzey Vargın. Belki kazanırsın...(diğer haberler için
aşağıdaki linke tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder