«Son günlerde bir
'Rum müziği' edebiyatıdır gidiyor. Rum müziği yapan şarkıcılar
kınanıyor, ağır tenkitlere hedef oluyor. 'Duyduk Duymadık
Demeyin' adlı parçam yüzünden bu tenkitler bana da yöneltildi.
Oysa bana göre, işin aslı, yazılanlardan epey farklı. İsterseniz
işe 'POP MÜZİĞİ' tanımakla başlayalım.
Pop müzik demek, halk
kütlelerinin kolayca anlayabileceği, eğlendirici, onları günün
meşgalelerinden uzaklaştırıcı hafif müzik demektir. Bu müzikte
yenilik ve espri ön planda gelir. Kaynakları ise şunlardır:
1. Klasik müzik: Bir
zamanlar ünlü klasik müzik tenkitçileri popüler müzikçileri
hırsızlıkla suçlamışlardır. Gerçekte pop müzik içindeki
klasik pasajlarla halkın müzik zevkini yükselterek hafif müzikten,
klasik müziğe geçişi sağlamışlardır. Aynı zamanda da pop
müziğin kalitesini yükseltmişlerdir.
2. Pop müziğin ikinci
kaynağı, milletlerin folklor müziklerdir. Folk müziği bir
milletin karakteristik müziğidir. Bu müzik türü eym zamanda
klasik bestecilere de ilham kaynağı olmuş, birçok klasik müzik
bestecisi kendi folk müziği veya başka bir ülkenin folk müziğini
ince eyerek eserlerinde kullanmıştır. Örneğin Bartok. (Macar
asıllıdır. Memleketimizde uzun zaman kalmış, Türk folklorunu da
içine alan birçok eser vermiştir.) Sonra Beatles’dan Paul Mc
Cartney, İngilizdir. Rus halk müziğinden bir parçayı alarak
derlemiş, Mary Hopkin'e okutmuştur (These Were The Days). Daha önce
kendisine asalet unvanı verilen Paul Mc Cartney, Mary Hopkin’e Rus
halk müziğinden bir şarkıyı okutmasından dolayı İngiliz
basını tarafından hayli takdir görmüştür. Parça bizde de
haftalarca liste başı olmuş, tam on bir şarkıcı tarafından
Türkçe olarak okunmuştur.
Bu örnekler de
gösteriyor ki başka bir milletin folklorundan esinlenerek bir
melodi hazırlamak, dünyanın her yerinde yapılan bir iştir ve
eğer müzisyen bu melodisini geniş halk kitlesine mal edebilmişse
vazifesini yapmıştır.
Nasıl yetiştiğimizi
biz çok iyi biliriz. Bizi tanıyanlar da bilir bunu... Bizler bu
şartlar içinde yaptığımız şeyin mükemmel olacağını iddia
etmiyoruz. Eksiklerimiz çoktur. Fakat müziğimiz şu birkaç yıl
içinde eskisine oranla çok fazla ilerlemiştir. Fakat yaptığımız
işin tam olduğunu hiç bir zaman iddia edemeyiz. Ama elbette bunun
da nedenleri vardır. Türkiye'de müzisyene iş garantisi pek
yoktur. Hakkımızı koruyacak sendika yoktur. Müzisyenler hor
görülür. Hatta daha iyisi çıkınca işlerine bile son verilir.
Sonra şunu da hiç bir
zaman unutmamak gerekir: Müzik, ayırıcı değil, birleştiricidir.
Müzik, milletleri kardeş yapan en önemli unsurdur. Müzik
yapıcıdır, yıkıcı olmamalıdır. Müzik bu dünyanın
insanlarını kardeşçe, tek çatı altında yaşatacak tek ümittir.
N’olur ona dil uzatmayalım.»...(diğer haberler için aşağıdaki
linke tıklayın)
https://www.tozlumagazin.net
https://www.tozlumagazin.net
Yorumlar
Yorum Gönder