Göksel Arsoy'un
sinemada zirvede olduğu yıllar. Yönetmen Halit Refiğ sanatçının
hava subaylarını işleyen bir filmini Eskişehir'de çekiyor. Bu
arada hastane sahnesinde karşılarına sinema yıldızlarına taş
çıkartacak yakışıklılıkta bir genç doktor çıkıyor.
Fahrettin Cüreklibatır. Filmin baş kadın oyuncusu Leyla Sayar bu
genç doktorla fazlaca ilgilenmiştir. Ve başarılı bir okul
hayatını tamamlayan genç doktor, yönetmenin ve Sayar'ın ısrarı
üzerine sinemaya geçiyor. İlk filmi «Gurbet Kuşları» onun
sinemanın vazgeçilmez isimlerinden olmasını sağlıyor.
Sinemadaki adıyla
Cüneyt Arkın'dan söz ediyoruz. Yıllar onda çok şey değiştirdi.
Bir zamanlar düşlerini tıp süslerken, şimdi sinemasız olamıyor.
Cüneyt Arkın zirveye
kolay ulaşmadı. Her adımında kan ve ter vardı. Komple bir oyuncu
olabilmek için sürekli spor yaptı. Ata bindi, boksa çalıştı...
Karate öğrendi. En tehlikeli sahneleri dublörsüz oynadı. Ama bu
hızlı yaşam özel hayatını, psikolojik durumunu altüst etmişti.
Bunalıma girdi. Onu bu durumdan Betül Arkın kurtardı. Sevgisi,
bağlılığı ve sabrı ile alkol müptelası, çılgın bir
aktörden, iyi bir eş, üstün bir baba ve üst düzeyde bir sanatçı
yarattı.
Cüneyt Arkın
sinemamızın zirvedeki yerini en uzun koruyabilen sanatçısı. Bu
başarısını sinemaya olan aşırı sevgisine bağlıyor. Ve, «Ben
film çevirdikçe yaşarım... Çevirmediğim an mutsuz olurum...
Hayatıma anlam katan sinemadır» diyor...(diğer haberler için
aşağıdaki linke tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder