Ana içeriğe atla

Sevda Ferdağ ve Tamer Yiğit Niçin Ayrıldılar?

SUADİYE’DEYİZ. Bir bahçede Sevda Ferdağ'la karşılıklı oturmuş konuşuyoruz. Bir ara belli etmeden saate bakıyorum. Tam tamına 18.00.. Akreple yelkovan kadran içinde ince bir çizgi haline gelmişler. Sevda gözlerini yere indirmiş, öyle bakıyor. Sanırsınız ki yerdeki çakıl taşlarını sayıyor dikkatle. Ben içimden, «Demek tam 25 saat olmuş.» diyorum. Evet, 25 saat önce İstanbul'da, Yeşilçam sokağında bir arabanın içinde Tamer Yiğit’le buluşmuşuz. Tamer'le konuştuklarımız aklıma geliyor bir bir...
TAMER YİĞİT NE DİYOR?
Tamer Yiğit, «Sevda Ferdağ'la ayrılmışsınız?» deyince hiçbir şey demeden yere bakmıştı, tıpkı şimdi karşımda duran Sevda gibi.. Demek doğru, bir itiraz sesi yükselmediğine göre ayrılmışlar. Peki ama niye? Bunu sorunca cevap alamamıştık. Azıcık kenardan dolaşıp ağzından laf almaya, ayrılışlarının 'nedeni'ni bulup çıkarmaya gayret etmiştik, ama nafile. Tamer’in bu konuda söylediği cümleleri yanyana getirince ortaya şunlar çıkıyordu sadece:
- «Ayrıldığımızı Sevda söylediğine göre sebebini de o söylesin. Ben bu konuda hiçbir yerede, hiçbir kimseyle konuşmayacağım. Sevda ile olan beraberliğimize, Sevda'ya ve aşkıma saygım sonsuzdur. Kelimelerle ifade edilmez. Bu beraberliği hiçbir zaman bir reklam unsuru olarak kullanmadık. Ne o, ne de ben.. Ayrılığımızı da bir reklam vesilesi yapmak sanırım yersiz olur. O ne derse ne konuşursa o’dur işte sebep.»
SEVDA FERDAĞ DA SEBEBİ SÖYLEMİYOR..
Sevda Ferdağ da 'sebebi' açıklamıyor. Hatta bir ara, «Bu konuyu konuşacağımızı bilsem randevuya gelmezdim,» diyor ve bu sözleri söylerken yaşaran gözlerini çantasından çıkarıp taktığı geniş güneş gözlüğü ile perdelemeye çalışıyor. 25 saat önce Tamer Yiğit'le konuşurken denediğimiz yolu deniyoruz yine. Israr, rica, minnet, derken dolaylı sorular.. Faydasız, ne yapsak kar etmiyor. Bir çeyrek saatlik konuşmadan sonra geride şunlar kalıyor Sevda’dan:
- «Ayrıldık?.. Sebebi müsaade edin, bizde kalsın. Bu konuda şimdiye kadar çok konuşuldu. Artık ben konuşmıyacağım. Ama ayrılığımız kesindir.»
VE İŞİN İÇ YÜZÜ.
Tamer Yiğit-Sevda Ferdağ beraberliği Tamer'in ilk filmini çevirdiği günlerde başlamış ve şöyle böyle 8 yıldan beri — aradaki birkaç fasıla hariç — süregelmiştir. Kökü böyle eskiye dayanan bir beraberliğin birden bitmesi için muhakkak ortada bir sebep olması gerekir, hem de çok önemli bir sebep.. Tamer Yiğit askerden dönünce Sevda Ferdağ'ın Teşvikiye'deki evine yerleşmiş, sonra ikisi birlikte Suadiye'de tuttukları yazlığa taşınmışlardı. Sevda Ferdağ'ın dediğine göre bu ayrılıkta ne bir ihanet söz konusudur, ne de bir büyük kavga, ya da münakaşa... Oturup konuşmuşlar ve anlaşarak ayrılmışlardır. Ayrılık bir münakaşa sonucu olsa şöyle düşünebiliriz: Münakaşa sinirli
insanın işidir ve sinirler yatışınca aradaki buzlar erir, yine barışırlar. Bu olmadığına göre ayrılık kesindir. Peki ama sebep?
Sonunda sebep —yüzde yüz bir kesinlikle olmamakla birlikte— şöyle çıkıyor ortaya. Sebep evliliktir. Daha doğrusu Tamer'in askerden dönüşünden sonra bir süre bekleyen Sevda Ferdağ. ondan evlilik konusunda bir hareket görmeyince ayrılma yoluna gitmiştir. Resti çeken Sevda Ferdağ, gören de Tamer Yiyiğ’tir. Tamer'le konuşurken, «Ayrılığınıza evlenmemeniz sebep olmuş deniyor, ne dersiniz?» sorusuna Tamer’ in verdiği. «Türkiye’de evlilik tarihini erkek tayin eder,» cevabı bu görüşü doğrular mahiyette değilse bile, en azından yalanlamamaktadır..
Evet, bugün durum budur. Türk sinemasının en uzun ömürlü beraberliklerinden biri sona ermiştir. Ama bundan sonrasını kimse kolaylıkla kestiremez. Tamer Yiğit'le Sevda Ferdağ belki bundan önce defalarca olduğu gibi bir süre sonra tekrar beraber olacaklardır. Belki bu defa gerçek sona ulaşmışlardır. Şu anda karşılıklı kullanılan saygılı ifadeler belki ilerde bir gün suçlamaların en acımasızına ulaşacaktır. Bunların hepsi bir «belki»nin gerisinde göz kırpan ihtimallerdir ve şimdilik her birinin gerçekleşme şansı, diğerlerinden fazla değildir. Ve diskler yorulmadan döner pikaplarda:

«Mazi kalbimde bir yaradır!»...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sema Özcan'ın Eşi Resti Çekti

Bir günlük gazetenin ilavesinde çıkan «Sema Özcan, saadet defterinin üzerine yeniden afiş yapıştırmak istiyor» başlıklı haber, Sema Özcan - Mehmet Sarper çiftinin mutlu yuvalarının üzerinde kara kara bulutların dolaşmasına sebep oldu. Habere göre Sema Özcan, Kenterler Tiyatrosu’nun kulisinde tesadüfen rastladığı gazetecilere, «Artistliğe dönmek istiyorum. Kocamdan izin alacağım. Önce izin vermek istemeyebilir. Fakat yumuşatıp yasağı kaldıracağıma inanıyorum. Sinemayı para için yaptığımı zannediyordum. Evlendikten sonra unutmak bir yana sinemayı çok sevdiğimi anladım. Beyaz perde adeta benim bir parçammış. Perdeyi kesin olarak bırakmış olmak beni çok üzüyor,» diye beyanat vermiş, daha evliliğinin birinci ayı dolmadan Yeşilçam’a karşı olan özlemini açıkça belli etmişti. Haberin gazetede yayınlandığı gün Sarperler'in kapılarını çaldık. İşte fotoğraf çekmemize müsaade etmeyen, fakat Sema Özcan susarken bizimle açık açık konuşan Mehmet Sarper'in bu konuda SES'e söyledikleri

Sezen Aksu, Sinan Özer'le Evlendi

Evet, bir süredir «ökseye tutulmuş» olan «Minik Serçesmiz sonunda kafese girdi. Böylece bir yıla yakın bir süredir devam eden aşk öyküsü «mutlu son»a bağlanmış, nikah defterinde Sezen Aksu ve Sinan Özer isimleri yanyana yazılmış oldu. 1980 yazının ılık ve egzotik bir Bodrum gecesinde başlayan, başbaşa çıkılan «mavi yolculuk»ta gelişen Sezen Aksu, Sinan Özer aşkı, o günden bugüne bütün şiddetiyle ve gazetecilerle köşe kapmaca oynayarak devam etti. Sonunda genç çift Beşiktaş Evlendirme Dairesinde, salonu hınca hınç dolduran hayran ve konuk kalabalığı önünde, nikah memurunun karşısına oturdular. Birbirlerinin gözlerinin içine bakarak «evet» dediler ve defteri imzaladılar. Nikah, memuru ayağa kalktı, iki sevgiliyi tebrik etti, «Bir yastıkta kocayın» dedi. Daha sonra Sezen ve Sinan alkışlar arasında uçarcasına salonu terkederek otomobile atladıkları gibi yitip gittiler. Sezen Aksu ve Sinan Özer, nikah sonrası yakın dostları ile bir kulüp'te toplandılar ve birlikte bu mutlu

Sahnelerin Yeni Göz Bebeği; Ayşen Cansev

Ankara Başkent Gazinosu, bugünlerde çiçeği burnunda bir sanatçıyı koynunda besliyor... Yaklaşık 1 yıldır müzik ve sahne dersleri alan Ayşen Cansev bu çiçeği burnunda sanatçı... Aynı zamanda da sahnede sesi ile seksiliğini bütünleştiren ve ümit veren bir sanatçı... A yşen Cansev’ın son günlerde işi de iş hani... Bugüne kadar sinemada birkaç iddiasız film çeviren ve uzun süredir yaklaşık 1 yıldır da Oğuz Abadan dan müzik ve sahne dersleri alan Ayşen Cansev, sonunda gazino sahnelerine ''Merhaba'' dedi. Sahnelere ilk adım atışı olmasına karşın Ankara Başkent Gazinosu’nda Yüksel Uzel ’lı kadroda oldukça başarılı genç sanatçı. Sahnelerde ömür tüketmiş birçok sanatçıya da küçük sesine raömen taş çıkartacak kadar rahat ve kendinden emin... Tabii bunun yanısıra Tanrı’nın kendisine bahşettiği tombul dişiliği de gözlerden pek uzak tutmak niyetinde değil. Nitekim ilk gecelerden bu yana izleyicilere seks ziyafeti çekiyor. Kısacası sesi ile eksiliğini bütünleştiriyor Ayşen

Serpil Çakmaklı, Tarık Akan'la Aynı Filmde Olacak

Gün Serpil Çakmaklı’nın günü. Sinemada esmer starların evlerine çekilmeleri genç yıldız Çakmaklı’ya bir hayli yaradı. Peş peşe filmler çeken Çakmaklı son olarak bir yıl öncesine kadar birlikte oynamaya burun kıvıran Tarık Akan’ı da dize getirince haklı olarak büyük konuşmaya başladı... Yeşilçam’da konuşulan yeni bir ikili var. Tarık Akan ile Serpil Çakmaklı . Ve bu ikilinin ilk kez birlikte film çevirmesi de başlı başına bir olay. Çünkü bir yıl öncesine kadar Tarık Akan genç yıldızı piyasa filmi çevirmekle suçlarken hiç bir şekilde birlikte kamera karşısına geçemeyeceklerini açıklamıştı. Ama aradan geçen süre Tarık Akan’ın iddialı sözlerini yutturdu. Ve yakışıklı aktör Türkiye pazarından çok Cannes Film Festivali ve dünya pazarı için hazırlanan “Kanın Namusu” adlı köy filminde Serpil Çakmaklı ile birlikte oynamayı kendi istedi. Bu yılın Altın Portakallı aktörü Hakan Balamir’in de rol alacağı filmin basın kokteyli geçtiğimiz Pazartesi günü Ziya Bar da yapıldı. Kokteyl boyunca Serpi