Tüm
çıplaklığıyla bilinmeyen bir olay hakkında konuşmak ve kişiler
hakkında suçlamalarda bulunmak yanlış hir harekettir...
14
Nisan 1981 tarihinde resmen boşanmaya karar veren Nilüfer ve Yeşil
Giresunlu arasındaki sürtüşmeler de, sonunda bu olayın
kahramanlarına koca bir «Kara leke» sürüverdi. Yeşil
Giresunlu'nun basına yaptığı açıklamalar oldukça ilginç ve
bir o kadar da düşündürücü idi. Giresunlu aynen şöyle
diyordu:
«Nilüfer'in
bir buçuk yıldan bu yana Mehmet Kölük adlı kişiyle ilişkisi
vardır.»
KADIN
KADINA BİR SOHBET
Bu olay hakkındaki
gerçekleri bulmak için genç sanatçının evine giderek kadın
kadına konuşmak istedim. Etiler'deki evinde beni annesi
karşıladı... O da üzgün, o da çaresizdi. Bunca yıl büyütüp
gözünün içine baktığı kızının «ihanet»le damgalanmasını
hazmedemiyordu.. «Kızım sanatçı ama biz mazbut bir aileyiz. Ben
dul kaldığım zaman Nilüfer henüz 9 yaşındaydı. Onu bugünlere
getirene kadar neler çektim. Üç yaşında astıma yakalandı,
yıllarca tedavi gördü... Çok şükür tam iyileşti derken bu
olay hastalığının tekrarına neden oldu» derken, Nilüfer geldi.
Saçını yaptırmış, boyanmış ve üzüntülerini gizlemeye
çalışmıştı ama konuştukça olayı tekrar yaşıyor gibiydi.
Zaman zaman kızıyor, zaman zaman şanssızlığına isyan ediyordu
ama tek tesellisi yine de vicdanıydı. «Bu konuda çok sustum, olay
büyümesin istedim. Utandım, savunmasız kaldım ama suçsuz
olduğum için susmadım. Yalnızca boşandığım eşimi suçlamak
bana bir şey getirmez diye düşündüm. Ama ben sustukça
suçlandım, onun için sizinle konuşacağım» diyen Nilüfer,
annesinin hazırlayıp getirdiği çayından bir yudum alarak
anlatmaya başladı.
«Kesinlikle
ihanet diye bir olay yok. Veya birisini bulup onunla ilişkiyi
sürdürüp kocasından ayrılan bir kadın değilim. Bizim
ilişkilerimiz zaten kopmuştu. Bir yıldır hep ayrılmayı
düşünüyordum ama yine de sürdürdük. Ayrılma teklifi Yeşil'den
geldi, ben de kabul ederek mahkemeye verdim ve anlaşmalı olduğu
için bir celsede bitti. Artık ben özgür bir kadındım. Ama bu
özgürlüğümü kamuoyuna intikal ettirildiği gibi gönül
oyunlarıyla kanıtlamaya çalışmadım.. İşim ve evim arasında
oyalanmaya, yeni hayatıma bir yön vermeye çalışıyordum.
Ayrılığımızı basından gizlemiştik. Tek nedeni bu özel
konunun gazete sütunlarında yer almasını önlemekti. Bu ikimizin
fikriydi, ama Yeşil çok daha kötü biçimde beni ve kendisini
rezil etti. Benim en büyük hatam boşandıktan sonra 15 gün
beklemek gerektiğini ve bu açıklıktan eski eşimin böyle çirkin
bir biçimde yararlanacağını düşünemeyişim.. Yoksa bunu yapmak
istesem ne diye evime misafir alayım, dışarda buluşabilirdim.»
Yorgun
ve üzgün, bir an için susuyor. Benim aklıma çok eski yıllar ve
gazete manşetlerinde çıkan haberler geliyor: «Rıza Silahlıpoda
nişanlısı Nilüfer'i birisiyle yakaladı», «Nilüfer, Yeşil
Giresunlu yüzünden nişanlısından ayrıldı.»
Bu
konuyu aydınlatmak için soruyorum: «Siz topluma çok değer
veriyor ve üzülüyorsunuz. Benim için ne düşünüyorlar diye
uykunuz kaçıyor. Yıllar önce de bir Silahlıpoda olayı vardı. O
zaman da 'Nilüfer nişanlısını aldattı' imajı doğmuştu. Bu
olay tekrar o olayı hatırlatıyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?»
«Evet
o zaman da nişanlanmakla hata etmiştim. Ben romantik ve
duygularıyla hareket eden bir kişiyim. Sevince gözüm bir şey
görmüyor. Rıza’yla nişanlandıktan bir süre sonra yanlışımı
anladım ama yine de yürütmeye çalıştım ve sonunda ayrılmaya
karar verdim... Bir ilişki zayıflamazsa bir başkası onu bozamaz..
Yeşil bu devrede bana ilgi ve yakınlık gösterdi.. Rıza’nın
olayında yine yanlış anlamalar oldu. Ben ne Yeşil'le anlaşıp
Rıza' yı bıraktım. Ne de bir başkasıyla anlaşıp Yeşil’i».
ÖĞRENCİ
NİLÜFER'İN YIKILIŞI
Konuşmalar
sürüp gidiyordu ve onu yıkan tek şey halkın «öğrenci şarkıcı»
olarak tanıdığı Nilüferin birdenbire skandal kadını hüviyetine
bürünmesiydi. «İnsanlara tek tek anlatamazsınız ki. Olay ilk
olduğunda, karakoldayken ve hemen, sonraki günler dünya başıma
yıkıldı, çıkıp uzaklara gitmeyi, sanat hayatımı bırakmayı
bile düşündüm ama, sonra bunun çok yanlış bir hareket
olacağını düşünerek kaçmaktansa savaşmayı tercih ettim..
Kalkıp işime gittim. İlk günler meraklı ve suçlayan bakışlarla
karşılaştım ama yılmadım. Vicdanen rahatım ve mahkeme sonunu
bekliyorum. Yeşil'e mutluluklar diliyorum. Sanıyorum bundan sonraki
yaşamında o da, ben de gerçek mutluluğu buluruz.»...(diğer
haberler için aşağıdaki linke tıklayın)
Yorumlar
Yorum Gönder