Ana içeriğe atla

Banu Alkan, Gökhan Güney'le Birlikte

Şimdi, «Alyanssız ve nikahsız da evlilik mi olurmuş!..» demeyiniz. Gökhan Güney ile Banu Alkan sinema adına evleniverdiler. Hani, bundan önce Ferdi Tayfur ile Necla Nazır, İbrahim Tatlıses ile Perihan Savaş her oynadıkları filmde kamera önüne birlikte geçiyorlardı ya, işte Gökhan Güney ve Banu Alkan da bundan sonra sık sık birlikte film çevireceklerini söylüyorlar.
Şimdi, böyle bir beraberliğin neden ve nasıl doğduğuna gelelim... Gökhan Güney geçtiğimiz haftalarda tamamlanan «Günah Defteri» adlı film için teklif aldığı zaman, filmi çekecek olan şirkete sürekli aynı soruyu soruyormuş; «Kiminle oynayacağım?» Senaryo hazırlıkları tamamlanana kadar Gökhan Güney’in bu sorusuna cevap verilememiş... Önce Serpil Çakmaklı düşünülmüş. Ancak, o sıralarda çalışması olduğu için teklifi kabul edememiş. Daha sonra. Oya Aydoğan'a teklif yapılmış. O da, yoğun çalışmalarını ileri sürerek «Hayır» cevabını vermiş.
İşte bu sırada Banu Alkan adı akla gelmiş. 1978 yılında Kadir İnanırla «Taksi Şoförü» adlı filmde başrolü oynayarak sinemaya geçen Banu Alkan’la yapılan görüşmeler olumlu netice vermiş... «Ne yalan söyleyeyim, çekiniyordum... Çünkü Banu’yu henüz tanımıyordum» diyor Gökhan Güney. Sonra da sürdürüyor konuşmasını:
«Filme başlayana kadar tedirginliğimi üstümden atamadım. Henüz ilk günde, Banu’nun hiç de fena olmadığını gördüm. Birbirimize öylesine uyum sağlamıştık ki, çevremizdekiler, 'Siz de sinemada bir ikili kursanıza. Çok başarılı olacağınıza inanıyoruz' dediler.»
Sonrasını ise Banu Alkan anlatıyor:

«Şimdi Gökhan'la birlikte ikinci filmimize başlayacağız. Kamera önünde birbirimizi tamamlıyoruz...»...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezen Aksu, Sinan Özer'le Evlendi

Evet, bir süredir «ökseye tutulmuş» olan «Minik Serçesmiz sonunda kafese girdi. Böylece bir yıla yakın bir süredir devam eden aşk öyküsü «mutlu son»a bağlanmış, nikah defterinde Sezen Aksu ve Sinan Özer isimleri yanyana yazılmış oldu. 1980 yazının ılık ve egzotik bir Bodrum gecesinde başlayan, başbaşa çıkılan «mavi yolculuk»ta gelişen Sezen Aksu, Sinan Özer aşkı, o günden bugüne bütün şiddetiyle ve gazetecilerle köşe kapmaca oynayarak devam etti. Sonunda genç çift Beşiktaş Evlendirme Dairesinde, salonu hınca hınç dolduran hayran ve konuk kalabalığı önünde, nikah memurunun karşısına oturdular. Birbirlerinin gözlerinin içine bakarak «evet» dediler ve defteri imzaladılar. Nikah, memuru ayağa kalktı, iki sevgiliyi tebrik etti, «Bir yastıkta kocayın» dedi. Daha sonra Sezen ve Sinan alkışlar arasında uçarcasına salonu terkederek otomobile atladıkları gibi yitip gittiler. Sezen Aksu ve Sinan Özer, nikah sonrası yakın dostları ile bir kulüp'te toplandılar ve birlikte bu mutlu

Türkan'ın Oyununa Geldim

TÜRKAN'IN OYUNUNA GELDİM Bir yanardağ...Aylardan beri için için kaynayan...Patlamaya pek niyeti olmadığı halde, koşullar sonucu büyük bir gürültüyle patlayan bir yanardağ... Ve şimdi ateş saçan bu yanardağ Cihan Ünal'dan başkası değil...Türkan Şoray'olan aşkı neredeyse şarkılara türkülere konu olacak duruma geldiği halde işin başından beri ortaya Şoray'la birlikte kesin çizgiler koymayan ve “bile bile lades”li sözler olan “belki”leri,”olabili”leri çok güzel bir şekilde vurgulayan Cihan Ünal,içnde yaşadığı koşulların birdenbire yön değiştirmesiyle artık dayanamadı ve patladı.Ve kanımızca tüm kamuoyunu ilgilendiren, kendisinin Türkan Şoray'la olan aşkının getirdiği,zihinlere çöreklenen bir çok soruya ışık tutan şaşırtıcı itiraflarda bulundu...Cihan Ünal'ı aylar sonra itiraflara zorlayan neden kuşkusuz herkesin evlnecekler gözü ile baktığı bir sırada Türkan Şoray, yeni bir oyunuyla Ruçhan Adlı gibi aşk yaşadığı Cihan Ünal'ı terkedilmiş pozisyonuna soku

Sevda Ferdağ ve Tamer Yiğit Niçin Ayrıldılar?

SUADİYE’DEYİZ. Bir bahçede Sevda Ferdağ'la karşılıklı oturmuş konuşuyoruz. Bir ara belli etmeden saate bakıyorum. Tam tamına 18.00.. Akreple yelkovan kadran içinde ince bir çizgi haline gelmişler. Sevda gözlerini yere indirmiş, öyle bakıyor. Sanırsınız ki yerdeki çakıl taşlarını sayıyor dikkatle. Ben içimden, «Demek tam 25 saat olmuş.» diyorum. Evet, 25 saat önce İstanbul'da, Yeşilçam sokağında bir arabanın içinde Tamer Yiğit’le buluşmuşuz. Tamer'le konuştuklarımız aklıma geliyor bir bir... TAMER YİĞİT NE DİYOR? Tamer Yiğit, «Sevda Ferdağ'la ayrılmışsınız?» deyince hiçbir şey demeden yere bakmıştı, tıpkı şimdi karşımda duran Sevda gibi.. Demek doğru, bir itiraz sesi yükselmediğine göre ayrılmışlar. Peki ama niye? Bunu sorunca cevap alamamıştık. Azıcık kenardan dolaşıp ağzından laf almaya, ayrılışlarının 'nedeni'ni bulup çıkarmaya gayret etmiştik, ama nafile. Tamer’in bu konuda söylediği cümleleri yanyana getirince ortaya şunlar çıkıyordu sadece: - «Ayrı

Sema Özcan'ın Eşi Resti Çekti

Bir günlük gazetenin ilavesinde çıkan «Sema Özcan, saadet defterinin üzerine yeniden afiş yapıştırmak istiyor» başlıklı haber, Sema Özcan - Mehmet Sarper çiftinin mutlu yuvalarının üzerinde kara kara bulutların dolaşmasına sebep oldu. Habere göre Sema Özcan, Kenterler Tiyatrosu’nun kulisinde tesadüfen rastladığı gazetecilere, «Artistliğe dönmek istiyorum. Kocamdan izin alacağım. Önce izin vermek istemeyebilir. Fakat yumuşatıp yasağı kaldıracağıma inanıyorum. Sinemayı para için yaptığımı zannediyordum. Evlendikten sonra unutmak bir yana sinemayı çok sevdiğimi anladım. Beyaz perde adeta benim bir parçammış. Perdeyi kesin olarak bırakmış olmak beni çok üzüyor,» diye beyanat vermiş, daha evliliğinin birinci ayı dolmadan Yeşilçam’a karşı olan özlemini açıkça belli etmişti. Haberin gazetede yayınlandığı gün Sarperler'in kapılarını çaldık. İşte fotoğraf çekmemize müsaade etmeyen, fakat Sema Özcan susarken bizimle açık açık konuşan Mehmet Sarper'in bu konuda SES'e söyledikleri

Sahnelerin Yeni Göz Bebeği; Ayşen Cansev

Ankara Başkent Gazinosu, bugünlerde çiçeği burnunda bir sanatçıyı koynunda besliyor... Yaklaşık 1 yıldır müzik ve sahne dersleri alan Ayşen Cansev bu çiçeği burnunda sanatçı... Aynı zamanda da sahnede sesi ile seksiliğini bütünleştiren ve ümit veren bir sanatçı... A yşen Cansev’ın son günlerde işi de iş hani... Bugüne kadar sinemada birkaç iddiasız film çeviren ve uzun süredir yaklaşık 1 yıldır da Oğuz Abadan dan müzik ve sahne dersleri alan Ayşen Cansev, sonunda gazino sahnelerine ''Merhaba'' dedi. Sahnelere ilk adım atışı olmasına karşın Ankara Başkent Gazinosu’nda Yüksel Uzel ’lı kadroda oldukça başarılı genç sanatçı. Sahnelerde ömür tüketmiş birçok sanatçıya da küçük sesine raömen taş çıkartacak kadar rahat ve kendinden emin... Tabii bunun yanısıra Tanrı’nın kendisine bahşettiği tombul dişiliği de gözlerden pek uzak tutmak niyetinde değil. Nitekim ilk gecelerden bu yana izleyicilere seks ziyafeti çekiyor. Kısacası sesi ile eksiliğini bütünleştiriyor Ayşen