Ana içeriğe atla

Sevda Karaca ile Abdi Ülgen İkinci Kez Evlendi


Sevda Karaca ile Abdi Ülgen ikinci kez nikah masasına oturdular. İlk nikahlarındaki gibi sevgi dolu, heyecanlı ve mutluydular. Bunun yanısıra yine ilk nikahlarındaki gibi geçmişe kalın bir sünger çektikleri de gözlerden kaçmıyordu...
Sevda Karaca’nın bir zamanlar gönül kapıları sonuna kadar açıktı. Çok kişiyi misafir etmişti ancak Rıza Silahlıpoda ile kısa bir nişanlılık devresi geçirmiş yıllar sonra da Abdi Ülgen ile nikah masasına oturmuştu. Ve nikah masası hayatının dönüm noktası olmuştu. Ülgen ailesine girebilmek için hanımefendiğiliği oynamaktan öte benimsemiş, geçmişini bir süngerle silercesine izsiz bir mazi olarak geride bırakmıştı...
Mutluydular. Birara sarsıntıya giren evliliklerini doğacak sevgi ürünleriyle, bir bebekle garantiye almak istediler. Oysa birkaç ay ana karnında durabilen bebek düşünce Karaca - Ülgen çifti de ayrılmaya kadar uzanan geçimsizliğe düştüler ve sonunda boşandılar.
Sevda Karaca eski tas eski hamama dönen bir yaşamla, eşinin açmış olduğu video şirketinden kazandığı parayla yaşamını sürdürmeye başlamıştı. Değişmez kavalyelerinden biri de İstemi Özşimşir’di. Genç, yakışıklı ve zengin kavalye bilmeden arabulucu olmuş. Abdi Ülgen’in kıskançlıklarıyla birlikte ayrıldığı eşini ne kadar çok sevdiğini de ortaya çıkarmıştı. Sevda Karaca da eşinin hasretiyle yandığı için sevgilisinden pek zevk alamamış ve barışmanın yollarını aramaya başlamıştı.
Ve barıştılar. Üstelik ikinci kez evlenmek üzere. Ancak Sevda Karaca’nın babasının ciddi bir rahatsızlık geçirmesi nikah tarihlerini ertelemelerine neden olmuştu. Derken baba iyileşti ve beklenen tarih geldi...
Evet. Sevda Karaca ile Abdi Ülgen ikinci kez nikah masasına oturdular. Hem de ilki kadar sevgi dolu, ilki kadar heyecanlı ve ilki gibi geçmişe kalınca bir sünger çekerek. Ayrıldığı süre içerisinde Sevda Karaca’nın yanının boş kalmamasını bile unutan Abdi Ülgen’in dost çevrelerine bir daha böyle bir hataya düşmeyeceğini tekrarlaması, hatta eşine isterse sanatsal faaliyetlerde bulunması için izin bile vereceğini söylemesi bu kez Sevda Karaca’nın evliliğini garantiye aldığını gösteriyor...(diğer haberler için aşağıdaki linke tıklayın)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İzzet Günay'ın Karısı Vefat Etti

27 95 13 numaralı telefonun her çalışında telin diğer tarafından hep aynı istek tekrarlanıyor: «Alo 27 95 13 mü? İzzet Günay’la konuşmak istiyorum...» Hayranlarının konuşmak için İzzet Günay 'ı aradıkları saatlerce o, evinde uzandığı yerden sabit bakışlarla tavana bakıyor ve «Semine'sini» kendinden ayıran olayları düşünüyordu. Her şey 1 mayıs günü başlamıştı... BİR BAHAR GEZİNTİSİ 1 mayısta havanın güzelliğinden istifade ederek kırlara uzanan İstanbullular arasında Günay ailesi de vardı. Günay'lar yemeklerini yanlarına almışlar, arabalarına atladıkları gibi yola çıkmışlardı. İzzet Günay'ın 10 yıllık eşi Semine Günay o gün çok neşeliydi. Papatya topladı, kocasıyle şakalaştı... Hatta sık sık tekrarladığı şikayetini bile ağzına almadı... 1 mayıs günü Semine'nin başı hiç karıncalanmamıştı... 1 mayıs çarşamba gününü güle, oynaya geçiren Günay'lar, aynı günün gecesinde acı bir sürprizle karşılaştılar. Semine Günay birden rahatsızlanmış, kendini kaybetmişti.

Sema Özcan'ın Eşi Resti Çekti

Bir günlük gazetenin ilavesinde çıkan «Sema Özcan, saadet defterinin üzerine yeniden afiş yapıştırmak istiyor» başlıklı haber, Sema Özcan - Mehmet Sarper çiftinin mutlu yuvalarının üzerinde kara kara bulutların dolaşmasına sebep oldu. Habere göre Sema Özcan, Kenterler Tiyatrosu’nun kulisinde tesadüfen rastladığı gazetecilere, «Artistliğe dönmek istiyorum. Kocamdan izin alacağım. Önce izin vermek istemeyebilir. Fakat yumuşatıp yasağı kaldıracağıma inanıyorum. Sinemayı para için yaptığımı zannediyordum. Evlendikten sonra unutmak bir yana sinemayı çok sevdiğimi anladım. Beyaz perde adeta benim bir parçammış. Perdeyi kesin olarak bırakmış olmak beni çok üzüyor,» diye beyanat vermiş, daha evliliğinin birinci ayı dolmadan Yeşilçam’a karşı olan özlemini açıkça belli etmişti. Haberin gazetede yayınlandığı gün Sarperler'in kapılarını çaldık. İşte fotoğraf çekmemize müsaade etmeyen, fakat Sema Özcan susarken bizimle açık açık konuşan Mehmet Sarper'in bu konuda SES'e söyledikleri

Şey Dergisi’nin 1984 Tarihli 29. Sayısı

https://www.tozlumagazin.net

Murat Soydan Çabuk Unuttu

Murat Soydan ile Ankaralı flörtü Tanju Moltay arasındaki gizli arkadaşlığı bugüne kadar hiçbir gazete ve mecmuada yayınlanmamış fotoğrafları ile mecmuamızın 48'inci sayısında yayınladığımız zaman şöyle bir başlık koymuştuk: «Düğüm haziranda çözülecek.» Oysa düğüm 48 sayılı mecmuamız Murat Soydan'ın eline geçtiği cuma sabahı çözüldü ve Soydan hiç görmediğimiz ve tahmin edemeyeceğimiz bir sinirlilik içinde bize aynen şunları söyledi: - «Tanju Moltay hanım ile aramdaki her şey bitmiştir. Kendisine imzaladığım fotoğrafımı mahremiyetimizi çiğneyerek mecmuanıza vermesini affedemiyorum. Bunu yapmamalıydı.» Murat Soydan'ın bu şekildeki konuşmasına pek hayret etmiştik. Acaba aylardan beri konuştuğu, mektuplar yazdığı, zaman zaman da İstanbul’da veya Ankara'da buluştuğu Tanju Moltay ile sırf o imzalı fotoğrafı mecmuamıza verdiği için mi kopmuştu? Ve böyle kırıcı konuşmuş tu, yoksa, işin içinde daha başka şeyler de var mıydı? GÜLER SAMURAY ADI ORTAYA ÇIKINCA... Ge