Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Sevim Emre aramasıyla eşleşen yayınlar gösteriliyor

Orhan Gencebay'ın Başına Gelmeyen Kalmadı

Orhan Gencebay 'ın Unutamadığı Anıları dizimizin bu bölümünde, sanatçının yurt dışında başından geçen olaylar yer alıyor. Bunlardan biri hırsızlık olayı, diğeri ise bir otomobil kazası... Orhan Gencebay, Sevim Emre ve iş ortağı Yaşar Kekeva ile birlikte bir Avrupa gezisine çıkarlar... Gezilerinin son durağı İtalya'dır... Milano'da birkaç gün kaldıktan sonra Almanya üzerinden Türkiye’ye döneceklerdir... Ancak olaylar düşündükleri gibi gelişmez. Milano’dan ayrılacakları gün başlarına öyle bir felaket gelir ki, 10 gün daha İtalya'da zorunlu ikamete tabi tutulurlar... Şimdi dilerseniz gelin birlikte dinleyelim Orhan Gencebay’ın İtalya macerasını... «Sevim Emre, Yaşar Kekeva ve ben otelle ilişkimizi kesmiş ve Milano'yu terketmek üzere Mercedes'imizle yola koyulmuştuk... Bir katedralin önünden geçiyorduk... Sevim, bu katedralin kapısında bir resim çekmemizi istedi... Arabayı yolun kenarına park edip fotoğraf makinelerimizle birlikte caddenin karşı tarafına...

Orhan Gencebay Güzeller Arasında

KAPININ önünde durup zile bastığımız sırada içerden kavga ve kahkaha sesleri geliyordu... Ne olduğunu merak etmiştik. Fakat kapı açılıp da salona adım attığımızda bu merakımız şaşkınlığa dönüştü. Sezen Aksu ile Müjde Ar , bağıra bağıra kavga ediyorlar, Orhan Gencebay 'la Sevim Emre ise bu tartışmayı seyredip katıla katıla gülüyorlardı. İki sanatçı espri dolu sözcüklerle bu münakaşalarını sürdürürken, işin gerçeğini Orhan Gencebay bize şöyle anlattı: «Sezen'le Müjde birbirlerini çok severler ama, kavga da etmeden yapamazlar. Fakat münakaşaları öyle komik oluyor ki, gülmemek elde değil.» Sezen Aksu, Müjde Ar ve Orhan Gencebay birbirleri için her türlü fedakarlığa hazır, birbirlerinin dert ortağı üç yakın arkadaştır. Tabii bu üçlüye Sevim Emre'yi de dahil etmek gerek. İşte bu grup birkaç yıldan bu yana her an beraberler. Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. Çeşitli nedenlerle bir gün görüşemeseler hemen telefon edip uzun uzun konuşuyorlar. Dilerseniz şimdi size bu a...

Orhan Gencebay'a Telefon Yağmuru

Hayranları Gencebay'ı televizyonda görmek istiyorlar... ARABESK müziği denilince aklımıza gelen ilk isim şüphesiz ki Orhan Gencebay olur. Bu müziği başlatan, halka mal eden ve bugün de türünün en büyüğü olan isim Gencebay’dır. Sanatçımız dergimize geldiği andan itbaren birbiri peşisıra telefonlar yağmaya başladı. Arabeskin kralı Gencebay’a çeşitli sorular yöneltildi. Bu sorulardan bazıları arabesk müzikle ilgiliydi. Sanatçımız yaptığı müziğin bir ekol olduğunu, dertten bahsederken dinleyicisine bir ümit kapısını da bıraktığını söylüyordu. Müziğinde dinleyenini düşündürdüğünü, ama bunun olumsuz değil, olumlu yönde olduğunu vurguluyor ve «Arabesk bir felsefedir» diyordu. Hayranları tarafından sanatçımıza yöneltilen en büyük istek, onu televizyonda görmekti. Orhan Gencebay ise bunun kendi elinde olmadığını, TV kuruntundan kaynaklanan bir sorun olduğunu belirtiyordu. ÜMİT BAYOĞLU (22-Ev hanımı- İST.) — Cihan Ünal İle Türkan Şoray'ın evliliği hakkında ne düşünüyors...

Banu Alkan Resti Çekti

Hatırladınız değil mi? ŞEY bundan iki ay önce yazmıştı Orhan Gencebay ile Banu Alkan 'ın birlikte, film çevirme projesini. Ama araya kadııi girince yaşamın birçok kesitlerinde olduğu gibi Orhan Gencebay'ın bu film projesi amacından biraz uzaklaşarak gerçekleşti. Çünkü Gencebay'ın yedi yıllık hayat arkadaşı Şevim Emre, Banu Alkan'la film çevirmesine şiddetle karşı çıkmıştı. Sadece aynı yastığı paylaştığı değil, ilah gibi taptığı Orhan'ına yakıştıramıyordu, Yeşilçam'ın yeni gözdesi göçmen güzeli Banu Alkan'ı. Çünkü genç yıldız sinema oyunculuğundan önce güzelliğini ispatlayarak kendini kabul ettirmiş ve seksapeliyle milyonlarca erkeğin gönlünü fethetmişti kısa zamanda... Banu Alkan'a gösterilen bu tepki genç yıldızın henüz oturmamış meslek olgunluğunu daha bir coşturdu ve karşılıklı atışmalar başladı: - ''Banu Alkan benim preste sıkılmış halim olabilir'' diyen Sevim Emre'ye karşı güzel yıldız şöyle - cevap veriyordu: - '...

Türkan Şoray Palyaço Olursa..

Türkan Şoray'la Kartal Tibet 5 yıllık bir aradan sonra tekrar aynı filimde buluştular ve «Tatlı Bela» nın başrollerini paylaştılar. Sevim Emre, Nevin Nuray, Asım Nipton, Nubar Terziyan, Özcan Bilge ve Sedef Ecer’in de oynadıkları filmin en enteresan tarafı 13 yıllık sinema yıldızı Türkan Şoray’ın bu filimde ilk defa bir «palyaço» yu canlandırması, filmin önemli bir bölümünün de «çadır tiyatrosunda» geçmesi... BÜYÜKTÜR ayakkabıları, yürekleri kadar! Kıpkırmızıdır burunları. Allı pulludur yüzleri... Allı pulludur ya, bu renk armonisinde bir ressam estetiği aramak boşunadır. Yüzleri çarşamba pazarına benzesin diye öyle boyanmıştır zaten. İşleri ne güldürmektir, ne şaka yapmak. Görevleri insanların bucak bucak kaçtığı bir duruma düşmek, «gülünç olmak» tır. Gülünç olmaktan bucak bucak kaçan insanlar, karşılarına gülünç olmak için çıkan insanlara daima gülmüşlerdir, güleceklerdir... Anlattığım, «palyaço» dur... PALYAÇO, ÇADIR TİYATROSU VE ÖTESİ Bugünlerde «Tatlı Bela» adın...

Orhan Gencebay'ın Kara Bulutları

Filmin de uğursuzu olur mu demeyin. Pek ala olur. Film uzadıkça uzar, aksilikler, hastalıklar birbirini takip eder ve sonunda buyrun size, «Uğursuz bir film». Başrollerini Orhan Gencebay ve Müjde Ar 'ın paylaştığı, Şerif Gören tarafından Gülşah Film hesabına Kuşadası’nda çekilen film de, böyle uğursuz filmlerden biri olmaya namzet. Film çekimi başladı başlıyalı, aksilikler birbirini takip ediyor. HER SEY KAPTANIN İÇKİYİ FAZLA KAÇIRMASI İLE BAŞLADI... Filmin bir sahnesinde Mete Sezer, Kuşadalı bir kaptanı canlandıracaktı. Arandı tarandı o sahneye uygun bir tekne bulundu, kaptanı ile ertesi gün öğleden önce buluşmak üzere anlaşıldı... Ertesi gün bütün ekip ve oyuncular yat limanıno bakan otelde toplandı. Kamera ve diğer aksesuarlar hazırlandı. Gözler her an yat limanına girmesi beklenen motoru arıyordu. Saat 12.00 oldu, 14.00 oldu, 16.00 oldu, ortada motor falan yoktu... Herkes sigara üstüne sigara içiyor, boğucu sıcaktan kurtulmak için yelpazeleniyor, sıkıntı içinde be...

Orhan Gencebay'ın Kara Bulutları

FİLMİN de uğursuzu olur mu demeyin. Pek ala olur. Film uzadıkça uzar, aksilikler, hastalıklar birbirini takip eder ve sonunda buyrun size, «Uğursuz bir film». Başrollerini Orhan Gencebay ve Müjde Ar'ın paylaştığı, Şerif Gören tarafından Gülşah Film hesabına Kuşadası’nda çekilen film de, böyle uğursuz filmlerden biri olmaya namzet. Film çekimi başladı başlıyalı, aksilikler birbirini takip ediyor. HER SEY KAPTANIN İÇKİYİ FAZLA KAÇIRMASI İLE BAŞLADI... Filmin bir sahnesinde Mete Sezer, Kuşadalı bir kaptanı canlandıracaktı. Arandı tarandı o sahneye uygun bir tekne bulundu, kaptanı ile ertesi gün öğleden önce buluşmak üzere anlaşıldı... Ertesi gün bütün ekip ve oyuncular yat limanıno bakan otelde toplandı. Kamera ve diğer aksesuarlar hazırlandı. Gözler her an yat limanına girmesi beklenen motoru arıyordu. Saat 12.00 oldu, 14.00 oldu, 16.00 oldu, ortada motor falan yoktu... Herkes sigara üstüne sigara içiyor, boğucu sıcaktan kurtulmak için yelpazeleniyor, sıkıntı içinde bekle...

Orhan Gencebay Temkinli

Orhan Gencebay kendi yaşamını değil ama kendi adı altında bir şarkıcının hayatını canlandıracağı filmde nihayet OyaAydoğan ile kamera karşısına geçebildi. Bu arada da Gencebay kurallarından sıkılacağı yerde derin bir ''Oh" çeken Oya Aydoğan dişiliğinin dışında ilk kez oyunculuk gücünü kullanma fırsatı buldu... Burak Film'in seti kurulmuş, Şahin Gök’ün yönetmenliğinde “Dertli Başım”ın çekimine başlanmıştı. Oyunculardan ışıklara kadar herşey tamamdı da yine de bir eksiklik olduğu hemen hissediliyordu. Düşünün bir kez Orhan Gencebay şimdiye kadar çevirdiği her filmi başından sonuna seksiliğiyle götüren Oya Aydoğan'la paylaşacaktı da Allah huzurundaki eşi Sevim Emre sette olmayacaktı. Görülmüş şey değildi doğrusu. Ancak Gencebay bu eksikliğini elinden geldiğince hissettirmemeye çalışıyordu. Kamera dışında Oya Aydoğan ile sohbet etmekten bile kaçıyor, objektiflere de kalabalık gruplar kurmadan poz vermiyordu. Zaten senaryoda defalarca incelediği rolü de seksi s...

Orhan Gencebay ve Sevim Emre'ye Baskı

Elvan Sevil mutlu bir ev kadını artık. Recep Kaymak ile ondört yıllık evliliğinde bir an olsun gülmediğini belirten sanatçı uzaktan akrabası Gündüz Uysal ile ikinci kez nikah masasına oturduğundan beri neşesinden geçilmiyor önüne gelen bekarlara da “Hadi evlenin, evlilik çok güzelmiş” diye tutturuyor. İşte uzun süredir nikahsız aşklarını koruyan Orhan Gencebay 'la her fırsatta “Allah huzurunda karımdır” dediği Sevim Emre 'yi yakaladığında da aynı öneriyi sohbetlerine getirdi. “Ben ikinci kez defteri imzaladığım günden beri yaşadığımı anladım. Beraberliğimiz resmiyet kazanınca video şirketimdeki müşterilerimin bile sayısı arttı. Eller gelin oluyor da siz hâlâ oturuyorsunuz. Hadi artık müjdeyi verin” diye onları evliler kervanına çağırdı... (diğer haberler için aşağıdaki linke tklayın) Tozlumagazin

7 Yıllık Nikahsız Aşk Bitiyor

Yıllarca büyük gizlilik içinde süren bu aşkın son bir kaç yıldan beri ne denli komuoyunu meşgul ettiğini artık söylemek gereksiz sanırız. Evet Orhan Gencebay ile Sevim Emre aşkı bu. Biten bir evliliğin ardından filizlenen, şarkılara filmlere konu olan bu aşktaki gelişmeler şimdi yine çiftin adından söz edilmesine yol açtı... Besteciliğiyle, şarkıcılığıyla ve sanatının ürünü olan şarkılarıyla haklı olarak arabesk dünyasında "Taçsız Kıral” olan Orhan Gencebay’ın gizli dünyası şimdi oldukça renklendi. Ve sürekli büyük aşkıyla ilgili haberlerin çıkması yedi yıllık nikahsız aşkın noktalanmasına yol açtı. Daha doğrusu nikahsız beraberliğin bitmesini hızlandırdı. Şimdi Orhan Gencebay’ı görenler yedi yıldır süren nikahsız aşkın bitmesine asılsız haberlerin yol açtığını anlıyor ve de sanatçının gün geçtikçe neden içine kapanık olduğunu hissediyorlar. Sevim Emre cephesinde ise büyük suskunluk var. Çok yakın arkadaşlarının ve de ailesinin dışında kimseyle görüşmüyor, konuşmuyor... Orhan ...

Hülya Avşar Kahır'da

Bu sezon film prodüktörlüğüne de başlayan Mahmut Hekimoğlu , Orhan Gencebay'la «Kahir» adlı bir film yapacaktı... Filmi yapmasına yapacaktı da kadın oyuncusu kim olacaktı?.. İşte tüm sorun da burada başladı. Önce Ahu Tuğba düşünülmüştü. Yazıhanede bulunan bir prodüktör, «O kız kendini harcadı. Duyduğuma göre bir filmciyle 5 yıllık anlaşma yapmışı dedi... Bu sözler üzerine Ahu Tuğba 'nın adının üstüne bir çizik attılar... Sıra geldi İkinci isme... İkinci İsim Müjde Ar'dı. Arandı, soruldu... Müjde Ar , artık arabesk filmlerde oynamama kararı almış, üstelik başka firmayla filme başlamıştı... Bir de Banu Atkan vardı üstede... Firma her ne kadar Banu Alkan'ı oynatmak istiyorsa da Orhan Gencebay istemiyordu... Araya aracılar girdi. Bu kez Banu Alkan , «Ben Orhan Gencebay’ia film çevirmiyorum» diye tutturdu... Ve listenin son ismi Hülya Avşar'da karar kılındı. Yönetmenliğini Osman Seden'in yaptığı «Kahır» filminin kadın oyuncu kadrosu böyle bayağı kahır...